gunsan-elektrik-murat-gun-ile-soylesi

Nurşah Sunay: Murat Bey, Günsan Elektrik’i yakından tanıyabilir miyiz?

Murat Gün: Günsan Elektrik 1983 yılında Abidin Gün tarafından, elektrik sektörünün en önemli merkezi olan Karaköy Emekyemez mahallesinde kuruldu.

Abidin Gün; 1983’ den önce kalıpçılık alanında faaliyet gösteriyordu ve elektrik piyasasında özellikle anahtar, priz sektöründen birçok müşterisi vardı.1983’ te aynı zamanda kalıplarını verdiği bir anahtar imalatçısı müşterisinin işi bırakmasıyla; Çıkacak anahtar, priz sektörüne adım attı. Bu sektörün en önemli bileşenlerinden birisi de ürünlerin kalıpları.

Günsan Elektrik geçmişten gelen tecrübesi ile sektöre çok hızlı bir şekilde uyum sağladı ve basit ürünlerden dekoratif ürünlere geçiş sürecinde çok başarılı olmuştur.

İlk dekoratif anahtar grubu olan Güneş serisi de hem kaliteli olması hem de göze hoş görünmesi nedeniyle piyasada çok kısa sürede tutulmuş ve sevilmiştir.

Üretim konusunda sahip olduğu esneklik sayesinde ürün yelpazesini sürekli genişleterek vegeliştirerek bugünlere gelindi. Biraz önce de söylediğim gibi Günsan’ı Günsan yapan en önemli konulardan biri ürünlerimizin piyasada seviliyor olmasıdır.

Günsan her yıl bir önceki yıla göre büyüme sağlayarak, yenilikler ve yatırımlar yaparak gelişmeye ve büyümeye devam etmektedir. Karaköy’ de küçük bir atölyede başlayan süreç daha sonra Dudullu’ da ki fabrikaya sonrasında da bulunduğumuz Sancaktepe’ deki tesisimize ulaştı.

Burası 20.000 metrekare kapalı alana sahip ve yaklaşık 350 çalışanımız bulunmaktadır. Bunların yaklaşık 100’ü beyaz yakalı 250’si mavi… yakalıdır. Açıkçası üretim kapasitesinin artacağını ve yeni ürün yelpazesi planımızın hayata geçmesi durumunda buranın da bize yetmeyeceğini düşündük ve daha büyük bir yere geçmek için arayış içine girdik.

Sanırım 2012 yılı içinde bu yatırımın kararını vereceğiz. Ürünleriniz ve üretim kapasitenizinden bahseder misiniz?

Günsan fabrikası tam entegre bir tesistir. Tüm hammadde ve yarı mamulleri kendi işlemektedir.

Bunun için en son model makinaları ve teknoloji’yi kullanıyoruz. Abidin Gün’ün eski işi olmasından dolayı kalıphaneye çok önem vermiş, bugün belki de Türkiye’ nin sayılı kalıphanelerinden birine sahibiz.

Bu tam donanımlı kalıphane de tüm kalıplarımızı kendimiz yapmaktayız. Ürünlerimize ek olarak tamamlayıcı ürünlerde üretiyoruz! Asıl faaliyet ve uzmanlık alanımız anahtar – priz üretimi, bunun yanında şalt ürünler, sigorta kutuları, fiş priz, uzatma kabloları gibi tamamlayıcı ürünlerimiz de var.

Anahtar  priz sektörü de kendi içinde birçok ayrıma sahip. Bunlar; monoblok dediğimiz en düşük fiyatlı ürünlerden, deluxe diye sınıflandırılan villa, rezidans, otel gibi yerlerde kullanılan üst segment ürünlere kadar çeşitlendirilmektedir.

Anahtar Priz Sektöründe son dönemlerde önemli gelişmeler var mı?

Türkiye yılların birikimi ile anahtar priz sektörü için çok önemli bir ülke olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Ülkemiz hem kendi firmaları ve markaları, hem de yabancı oyuncular ile sektörün en önemli tasarım ve üretim merkezlerinden biridir.

Bu alanda uzmanlaştık ve kendimizi dünyaya kabul ettirdik. Türk ürünleri dünyanın hemen hemen tamamına ihraç ediliyor ve kullanılıyor. Anahtar – priz konusunda ihtiyacı olan herkes Türkiye’ yi ve Türk üreticileri aramak durumunda kalıyor.

Günsan olarak biz de 55’ in üzerinde ülkeye ihracat yapmaktayız. Son yıllarda sıkça dile getirilen bir konu var onun hakkında da konuşmak isterim.

Özellikle Van depreminin ardından hükümet kanadından mevcut konutların depreme dayanıklı olmayanların yıkılması, gecekondu bölgelerinin kentsel dönüşüm yoluyla düzenlenmesi gibi konularda açıklamalar geliyor. Bunun hayata geçmesi bizim sektörümüz açısından çok önemli bir nokta.

Çünkü yeni yapılacak olan bu binalar da mutlaka bazı standartlara uygun ürünlerin kullanılması gerekecek. Bu da anahtar priz başta olmak üzere konut tipi elektrik sistemleri için üretim yapan tüm sektörleri de etkileyecektir.

İnşaat sektörüne yönelik çalışmalarınız neler, lüks konutlar için neler planlıyorsunuz?

Ürünlerimizin çok önemli bir bölümü inşaat sektörüne yönelik ürünlerdir. Bu sebeple inşaat sektöründe yaşanan her türlü gelişme doğrudan bizi de etkilemektedir.

Eskiden konut projelerine yönelik doğrudan satışımız toplam satışın % 15’ leri seviyesindeyken bugünkü rakamlar 20-25 seviyelerine geliyor.

Bu oranın önümüzdeki dönemlerde % 30-35’ leri bulabileceğini tahmin ediyoruz. TOKİ’ nin son yıllardaki yüksek miktarlarda konut üretimi; İstanbul için konuşacak olursak Kiptaş’ ın ciddi çalışmaları, özel sektörün çok büyük ve önemli projelere imza atması, anahtar – priz sektörüne ekstra hareket sağladı.

Bu tür büyük projelerde müteahhit firmalar doğrudan üreticilerle çalışmayı tercih ediyor. Sonuçta birkaç bin konutluk bir projede on binlerce anahtar ve priz kullanılıyor. Biz bunların yanında tamamlayıcı ürünleri de sunarak müteahhitlere önemli bir kolaylık sağlıyoruz. Bu da Günsan’ ın tercih edilmesinde önemli rol oynuyor.

Ar-Ge yatırımlarınız ve çalışmalarınızdan kısaca bahsedermisiniz?

Firmamız büyüdükçe, ürün talepleri ve ciromuz arttıkça Ar-Ge yatırımlarımız ve çalışmalarımız her geçen yıl artarak devam ediyor.

Günsan olarak konut tipi elektrik kontrol sistemleri alanında teknolojik ürünler geliştirmek ve piyasaya sunmak için Ar-Ge çalışmalarımız sürekli devam edecek. Ar-Ge bütçesini de birkaç yıldır genel bütçemiz içine katarak planlamalarımızı yapıyoruz.

2012 yılı için planlarınız ve hedefleriniz nelerdir?

İnşaat sektörüne yönelik özel bir çalışmanız var mı? Her şeyden önce büyümeyi hedefliyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi Günsan kriz yılları da dahil olmak üzere her yıl bir önceki döneme göre büyümeyi başarmıştır.

Bu nedenle 2012 yılında yeni makina ve yeni tesis yatırımı için karar yılı olacağını da söylemiştim. Bu yıl yeni ürünlerle müşterilerimizin karşısına çıkmayı planlıyoruz. Hem tasarım hem de elektronik Ar-Ge faaliyetlerimizi bu nedenle hızlandırdık.

Tasarım konusundaki çalışmalarımızı dokunmatik anahtarlar, kumandalar ve sensörler konusuna yoğunlaştırdık, Anahtar – priz in dışında daha farklı teknolojik ürünler geliştirmeyi planlıyoruz ancak bundan sonra ne yaparsak yapalım katma değerin daha yüksek olmasını sağlayacağız. Ve yeni geliştireceğimiz ürünler de tamamlayıcı ürünler olacak.