turkiyenin-israile-ihracat-kisitlamalarindan-elektrik-sektoru-nasil-etkilenecek

Türkiye, İsrail’in Gazze Şeridi’nde 6 ayı aşkın süredir devam eden ve masum Filistinli sivillere yönelik katliama varan saldırılarını kınayarak, tam ateşkes sağlanması ve insani yardımların uklaştırılması amacıyla bir dizi yaptırımı uygulamaya koydu.

Ekonomik alanda iki ülke arasındaki ihracat rakamları yaklaşık 5,2 milyar dolar seviyesinde iken alınan ilk kararla 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren; inşaat malzemeleri, demir-çelik, elektrik sektörü ve kablo üreticileri gibi belirli ürün gruplarına yönelik kısıtlama kararı gelmişti. Son olarak İsrail’le tüm ticari ilişkilerin askıya alınması yönünde alınan karar hayata geçti. T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından uygulanan ambargonun tam ateşkes sağlanana kadar yürürlükte olacağı açıklandı.

Bu kararın ardından özellikle elektrik sektörü ve kablo üreticileri gibi endüstrilerin nasıl etkileneceği merak konusu oldu. Elektrik sektörü ve kablo üreticileri, bu yeni ticaret kısıtlamalarının getireceği sonuçlara alternatif stratejileri değerlendirirken, sektör temsilcilerinin açıklamaları ve tepkileri bekleniyor.

kablo-uretiminde-turk-markalari-yukselise-gecti

Kısıtlanan Ürünler ve Sektör Üzerindeki Etkisi

İlk aşamada Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan listede yer alan ve doğrudan elektrik ve aydınlatma sektörlerini etkileyen ürün grupları arasında Bakır Profiller, Çubuklar ve Teller, Çelik Profiller, Elektrik Kabloları, Elektrik Panoları, Fiber Optik Kablolar ve Elektrik İletkenleri, Halat ve Kablolar ile Hırdavat Ürünleri bulunuyordu.

2023 yılında Türkiye’nin İsrail’e ihraç ettiği elektrik ve aydınlatma sektörü ürünlerinin toplam değeri 136.034,51 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kısıtlamanın uygulanmasıyla birlikte bu sektörde milyon dolarlık bir ihracat kaybı yaşanması bekleniyor.

Sektörün Tepkisi ve Alternatif Pazarlar

Kısıtlama kararı, elektrik ve aydınlatma sektöründe faaliyet gösteren firmalar tarafından sektör temsilcilerinin alternatif pazar arayışlarına yönelmesine yol açacak gibi görünüyor. Nihayet Türkiye’nin güçlü sanayi altyapısı ve üretici firmaların global pazarlardaki hakimiyeti ve markalaşma başarıları göz önüne alındığında, bu firmaların yeni pazarlara yönelmek veya mevcut pazarlarını genişletmek gibi alternatif stratejiler geliştirerek bu sıkıntıyı aşabilecekleri öngörülüyor.

turkiyenin-filistine-destegi-surecek

Türkiye’nin Filistin’e Desteği Sürecek

Türkiye Cumhuriyeti, bu zor süreçte de Filistin’in ve halkının yanında yer almaya ve desteklemeye devam edeceğini açıkladı. Bu karar ticari ilişkiler de çeşitli kayıpları ve ekonomik riskleri içeriyor olsa da, vatandaşların ezici bir çoğunluğu Filistin’e verilen desteğin ticari yaptırım ve ambargoları içermesini son derece yerinde buluyor. Ayrıca tüm çabalara rağmen, henüz ufukta kalıcı bir ateşkes de görünmüyor. Bu nedenlerle alınan kararın kısa ve orta vadede iptal edilmesi beklenmiyor.

Türkiye’nin elektrik ve aydınlatma sektörü, son yıllarda global pazarda önemli bir üretim ve ihracat gücü haline geldi. Sektördeki birçok firma, yüksek kaliteli ürünleri ve rekabetçi fiyatlarıyla önemli bir yer edindi. İsrail’e ihracat kısıtlaması, bu firmalar için yeni pazarlara yönelme ve mevcut pazarlarını genişletme mecburiyeti getirirken, üreticilerin orta vadede bakir pazarlara yönelmesine ve Türk ürünlerinin çeşitli ülkelerde yaygınlaşmasına sebep olabilir.

Özellikle Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Asya ve Latin Amerika gibi gelişmekte olan pazarlar, Türkiye’nin elektrik ve aydınlatma sektörü ürünleri için önemli bir potansiyel oluşturuyor. Bu pazarlarda altyapı yatırımlarının ve enerji ihtiyacının artması, Türkiye ürünlerine olan talebi de beraberinde getirmesi anlamına geliyor.

Avrupa Birliği ve ABD gibi geleneksel pazarlarda da Türkiye ürünlerine olan talep artmaya devam ediyor. Bu pazarlarda firmalar, pazarlama ve satış faaliyetlerini geliştirerek pazar paylarını artırmayı deneyeceklerdir. Ticareti, ithalat ve ihracat dengesini yakından ilgilendiren her siyasi karar gibi, temelinde insani kaygılar içeren bu önemli ambargonun, ihracatta uzmanlaşan işgücü düşünüldüğünde elektrik sektörü üreticileri tarafından negatiften pozitife çevirmek mümkün. Bu sebeple oluşan boşluğu doldurmak üzere yerli üreticilerin global pazar faaliyetlerinde Afrika ülkeleri başta olmak üzere ihracat atağı yapması bekleniyor.