is-hayatinda-stres-1

“En büyük stresi içine düştüğümüz durumu kontrol etmek, etkilemek ya da değiştirmek için kendimizi güçsüz hissettiğimizde ya da böyle olduğuna inandığımızda; yani kontrol altına almaya hazırlıklı olmadığımız, beklenmedik bir durumda yaşarız.”

Donald H. Weiss

Bugün sizlerle bizleri yakından ilgilendiren, iş hayatında Korona Virüs (Covid-19) sürecinde kurumlar açısından önemi ve yönetimi artan bir kavramı paylaşacağım “Stres”.

Çalışma ortamında çalışanları etkileyen farklı stres kaynakları

  • İş yükünün fazlalığı,
  • işi yerine getirmekle ilgili zamanın sınırlılığı,
  • denetimin sıkı ve yakından olması,
  • yetkinin sorumlulukları karşılamada yetersiz olması,
  • politik havanın güvensizliği,
  • rollerin belirsizliği,
  • şirket ve bireyin değerleri arasındaki uyumsuzluk,
  • engellenme,
  • rol çatışması,
  • sorumlulukların yarattığı endişe,
  • çalışma koşulları ve insan ilişkileri

gibi başlıkları sayılabilir.

Stres tepkisi veya değişimlere uyum süreci, kısa ve uzun dönemde bireyleri tehdit ederek çeşitli zararlar verir.

Strese karşı verilen tepkiler uzun bir zaman dilimi içinde çeşitli hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Bu hastalıklar baş ağrısı, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları gibi bedensel hastalıklar olabildikleri gibi, psikolojik veya zihinsel hastalıklar da olabilir.

Bireyler davranış kalıplarına ve zihinsel özelliklerine göre stres karşısında geri çekilme, kabullenme, karşı koyma, korku, endişe, depresyon gibi duygusal sorunlar da geliştirebilirler.

Diğer yandan dikkatin azalması, zihni bir konu üzerinde toplama güçlüğü, çeşitli konular arasında ilişki kurma güçlüğü, aşırı unutkanlık, takıntılı düşünceler zihinsel düzeydeki sorunlardan bazılarıdır.

Az miktarda stresin iş performansını artırdığı bilinmektedir. Örneğin son zamanlarda yapılan bir araştırmada, birlikte çalışılan yöneticinin değişmesi veya başka bir işe geçmesi, işe ilişkin daha fazla bilgiye sahip olmak için daha çok araştırma yapmayı gerektirdiğinden kişide belli bir düzeyde stres yaratmaktadır.

Belirli bir düzeydeki stres, çalışanların işlerini daha iyi yapmak için yeni ve daha iyi yollar bulmalarına zemin hazırlar.

Stresle başa çıkma veya bir diğer deyişle stres yönetimi, ruh ve beden sağlığını korumak, üretici ve verimli bir yaşam sürdürmek için gereklidir. Stres yönetiminin amacı, stresin bütününden kaçınmak değildir ki bu zaten olanaksızdır.

Fakat verimlilik, enerji ve atikliğe doğru olumlu bir güç oluşturmaktır. Amaç ne çok az ne de çok fazla olan, optimum stres düzeyini korumaktır.

Başa çıkma, stres yapıcıların uyandırdığı duygusal gerilimi azaltmak, yok etmek ya da bu gerilime dayanma amacı ile gösterilen davranış ve duygusal tepkilerin bütünüdür. Stresle başa çıkmanın kısa, orta ve uzun vadeli amaçları vardır.

Stresin doğasını, nedenlerini ve etkilerini öğrenmek, stresle etkili başa çıkabilmenin en önemli unsurudur.

Çalışma hayatında düzen, zaman yönetimi, sağlıklı kurulan ilişkiler, sorumluluk bilinci yüksekliği belirli oranda stresin azaltılmasına yardımcı olur.

İş hayatının zorlu geçtiği bu dönemde herkese stresini minimuma indireceği sağlıklı günler dilerim.

Görüşmek dileğiyle…