covid-19-surecinde-akilli-sehir-uygulamalari-2

Tüm Dünya giderek küreselleşen bir ortamda teknolojide öncü olma, yenilikçi iş modelleri ile ekonomik yatırımlar için cazibe merkezi olma ve daha sürdürülebilir bir kentsel refah sağlayarak rekabet avantajına sahip bir oyuncu olma düşüncesi temelinde şehirlerin akıllanması fikrine yatırım yapmaktadır.

Hızlı kentleşmenin, iklim değişiklerinin ve yaşlanan nüfusun gündem olduğu 2020 yılı, tüm Dünya’da Covid-19 virüs salgınının pandemi yani tüm dünyada aynı anda etki gösteren bir kaos ortamı olarak ilan edilmesiyle beraber, ülkelerin toplum sağlığı ve ticari sektörlerinin bu kaostan en az etkilenme ile çözüme ulaşması noktasında akıllı şehirler fikrinin olası faydaları daha da önem kazanmıştır.

akilli-sehir-veri-merkezi-2

Akıllı şehir altyapısına (örn. sağlık, yönetişim, ulaştırma vb.) giderek daha fazla yatırım yapan ve özellikle yeni nesil teknolojiler olan yapay zekâ, büyük veri, IOT ve bulut teknolojileri gibi birçok teknolojinin uygulamasında öncü olan Çin, Singapur ve Güney Kore gibi Asya ülkelerinin, pandemi ile başarılı mücadelesi tüm Dünya’nın dikkatini çekmiştir.

Örneğin Çin hükümeti, WeChat ve Alipay gibi uygulamaların da destekleriyle vatandaşların dolaşım hareketlerinin kontrol edebilmek adına büyük veri teknolojisi ile kare kod teknolojisini birleştirerek vatandaşların seyahat geçmişleri ve temel sağlık durumları gibi bilgileri temel alarak kişilere bir renk kodu (yeşil, sarı veya kırmızı) atamıştır.

Bu renk kodları kişilerin evden çıkabilme durumlarını ve salgının gerçek zamanlı takibini sağlamıştır.

Güney Kore, şeffaf bir iletişim ile etkili bir yönetişim gerçekleştirerek halkın bu sürece etkin katılımının sağlanması ve yaratıcılığın teşvik edildiği yeni nesil teknolojilerin kullanılarak en etkili tanı araçlarının geliştirilmesi açılarından oldukça güzel bir örnek sergilemiştir.

Güney Kore hükümeti, salgının yayılımını izlemek için vatandaşlardan gerçek zamanlı veri toplanabilecek yeni bir sistem olan ve ülkenin Ulaşım ve Altyapı Bakanlığı ile Bilim Bakanlığı’nın 2018’den bu yana geliştirdiği ‘Smart City Data Hub’ (Akıllı Şehir Veri Merkezi) olarak adlandırılan bir sistemi devreye sokmuştur.

Bu sistem ile ülkedeki tüm epidemiyoloji uzmanları tek bir veri tabanı üzerinden koronavirüs vakalarıyla ilgili gerçek zamanlı bilgi talebinde bulunabilmektedir.

Singapur hükümeti ise, ‘TraceTogether’ adlı bir uygulama kullanarak, potansiyel Covid-19 hastalarının diğer kişilerle temasını izlemek amacıyla vatandaşların cep telefonlarındaki Bluetooth verilerini kullanmaktadır.

GPS yerine Bluetooth sinyallerini kullandığı için şimdiye kadar kişisel veri gizliliğine en çok önem veren uygulama olarak dikkat çekmiştir. Dünya ülkeleri akıllı şehir girişimleri açısından incelendiğinde, kimi ülkelerin akıllı şehirlerin mevcut gerekliliklerini var edebilmek adına sıfırdan bir şehir inşa etme projeleri yürüttükleri (Songdo-Güney Kore; Woven City-Japonya) görülmektedir.

Bu yeni şehirlerin, büyük oranda teknoloji tabanlı altyapılar ile her açıdan yaşanabilir bir kent olması yolundaki dönüşümlerine yönelik çalışmalar insanlığı başka bir aşamadaki yaşam koşullarına doğru evrimleşmeye itmektedir.

Bunun yanı sıra kimi ülkeler ise, mevcut şehirlerinin yüzyıllardır faaliyet gösteren altyapılarını mevcut ve gelecek gereklilikler ışığında güncelleyerek ihtiyaçlara cevap vermeye çalışan projeler (Barselona-İspanya; Londra-İngiltere; Kopenhag-Danimarka) yürütmektedir.

Akıllı şehrin altı eksenindeki çeşitli uygulamaları bütünsel bir bakış açısıyla mevcut işleyişe entegre eden bu şehirler, sürdürülebilir kalkınma adına gün geçtikçe güçlenmekte ve Dünya’nın dikkatini çekmektedir.

Covid-19 Pandemisi ardından tüm Dünya’nın yeni bir düzene geçeceği ve ‘Yeni Normal’ sürecinin hızla tüm ülkeleri birçok konuda bütünsel olarak dönüştüreceğine olan ilgi git gide artmaktadır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın COVID-19 Bütünleşik Yanıtı Raporu’na göre (2020) pandemi, küresel bir sağlık krizinin yanı sıra istihdam krizi, insani yardım krizi ve bir kalkınma krizi olan küresel bir sosyo-ekonomik kaostur.

Rapora göre, pandemi, iklim değişikliği ve karşı karşıya olunan diğer küresel zorluklar karşısında ülkelerin yenilik ve dijital çözümler temelinde “eski normalden” daha iyi, daha dirençli, kapsayıcı ve daha sürdürülebilir ekonomiye dayalı toplumlar inşa etmesi konusunun hiç olmadığı kadar öne çıktığı belirtilmiştir.

Bu anlamda yeni normal ile beraber, sürdürülebilir bir kentleşme düzeni, paylaşım ekonomisi uygulamalarının ve kitle kaynak kullanımı gibi teknolojilerin ekonomik alanda yarattığı faydaların, yeniliklerin ve yaratıcılığın artan önemi, işbirlikçi iş yapış biçimleri ve birlikte yaratımın getirdiği sinerji ile şehirlerin akıllanması düşüncesinin giderek artan bir hızda hayata geçirileceği öngörülebilmektedir.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle…