İnsan algılamasındaki en önemli unsur gözdür. Bütün algılamanın yaklaşık %80’i göz sayesinde gerçekleşir. Görme, işitmeye göre veri aktarımında 10 kat daha hızlıdır. Araştırmalar, gözlerimizin psikolojimizi derinden etkileyen bir duyu organı olduğunu göstermektedir.

Yapıların gündüz görünmek, fark edilmek, dikkat çekmek gibi bir sorunu yoktur. Zira yapı, mimarisine paralel tüm ihtişamı ile gözlere hitap eder. Görünürdür. Beynimiz çoğunlukla otomatik pilota geçer.

Yani tekrar eden davranışlarda, her defasında sormaz, yapar. İş yerimizin adresini her defasında sormayız. Kırmızı ışıkta otomatik dururuz. Frene veya gaza otomatik basarız. Yediğimiz yemeği hızla yer tadını ezbere biliriz o an tad almayız bile.

Gözde, nöroendokrin ve nörodavranışsal sistemlerini etkileyen ve vücudun sirkadiyen ritmini etkileyen, ışığa duyarlı retina ganglion hücreleri olarak adlandırılan (ipRGC) yeni fotoreseptörler tespit edildi. Bu araştırmalarla birlikte aydınlatmanın insan psikolojisi ve fizyolojisi üzerine olan etkileri de kanıtlanmış oldu.

Buradan şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; aydınlatma beden ve ruh sağlığımızı doğrudan etkilemektedir. Yoğun iş temposunda, yol kenarındaki çiçeği, farklı bir kuşu, yağan karın güzelliğini görmeyiz.

Bu tempo devam ederken, en alımlı binalarda her defasında kendine baktırmaz. Kişi bir defa bakar, 2.-3. bakar, dahasında bakmaz ve sadece orada bir yapı var, bilir. Dönüp bakmaz. Peki ya akşam olunca; Yapı gece dans edebilir, rengarenk boyanabilir.

Reklam alır, ışıl ışıl olur, sosyal mesaj verebilir. Yapıların cephelerinin aydınlatılması, yapıya ve kent estetiğine değer katar. Sırf aydınlatma görsel showları için dünyada tercih edilen kentler var. Milyonlarca turist, birkaç günlüğüne showları takip etmek için bu şehirlere akın ediyor. İstanbul tam da buna ev sahipliği yapacak nitelikte.

Gece boğazda, gemi ve yatlarda gezdirilen turistlere güzel kentimizi büyüleyici seremoni eşliğinde sunabiliriz. Dolayısıyla başarılı aydınlatma, ülke turizmine değer katar.

Yapı arzının arttığı ülkemizde, talebi arttırmak için aydınlatma tercih edilen en güzel yöntemlerdendir. Profesyonelce aydınlatılan bir yapı, gece kardelen misali aradan fırlıyor ve öne çıkıyor. Farkındalık yaratmak için aydınlatma değerlidir.

Dolayısıyla bu yapıları tercih etmek için bir sebebiniz daha var demektir. Standartlara uygun, doğru aydınlatma yapıldığında başlıca şu faydalar gözlenir;

  • Gözün görme yeteneği artar (görüş keskinliği, görme hızı artar).
  • Göz sağlığı korunur, görme bozuklukları önlenmiş olur.
  • Görsel performans artacağından, yapılan işin verimi artar böylece ekonomik yarar sağlanır.
  • Psikolojik açıdan da görsel konfor sağlanır. Yararlanıcı içinde bulunduğu ortamda kendini daha mutlu hisseder.
  • İyi görememe ya da görme yanılgılarından doğabilecek kazalar azalır. Güven duygusu sağlanır.

Ancak iyi bir aydınlatma yapmamışsanız, ışık kirliliğinden başka birşey değildir. Işık Kirliliği: Yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda ve yanlış yönde yapılan aydınlatmalardır. Işık kirliliğini önlemek için; doğru ürünler ile nitelikli aydınlatma yapılmalıdır. Bugün alışveriş merkezlerinin cepheleri ışıl ışıl.

Neredeyse yılda bir iki kez cephede oynuyorlar. Dikkat çekmek, farkındalık yaratmak için. Aydınlatma davetkardır. Doğru aydınlatma ile kentlerin sembolleride değişiyor. Bugün İstanbul’un sembollerinden biridir 15 Temmuz Şehitler Köprüsü.

TV’de her karesi gece aydınlatılmış görseliyle sunuluyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, artık gündüz halinden ziyade, gece görüntüsü ile İstanbul için sembol olmuş durumdadır.

Fransa’da Eyfel, İngiltere’de London Eye, New York’ta Empire State gibi… Güzel bir mimari örneği daha vermek isterim; Dubai’de sembol yapılardan Dubai Frame. Gündüzde büyüleyici olan bu yapı, günlük koşturmacada bir müddet sonra dönüp bakılacak bir yapı olmaktan çıkıyor.

Ancak gece ihtişamı ile göz dolduruyor. Tercih sebebi oluyor. Yaptığınız esere imzadır aydınlatma, imzasız sanat eseri olmaz. Yeni yılda; yeni umutlar, yeni hayaller, yeni hedefler ve yeni başarılar dilerim.

Saygılarımla…