Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 2100’de dünya nüfusu 11,2 milyara ulaşacak. Ama bu en olası tahmin. Bu rakam yüzyıl sonunda 16,6 milyarı bulabileceği gibi 7,3 milyara da düşebilir. Ancak BM’e göre, 2050’ye kadar nüfus artışı kesin olarak devam edeceği yönünde.

Bugün Dünya nüfusunun %45’i kırsal, % 55’i şehirli iken, 2050’de 3’te 2’si şehirlerde yaşıyor olacak. 2030’da nüfusu 10 milyonu aşan mega kent sayısı 41’e ulaşacak. Gösterge, kentsel yaşama doğru büyük bir ivmelenmenin söz konusu olduğu yönündedir.

Dünyada bu yönde bir süreç seyrederken, bu dönüşüm ülkemizde daha ileri boyutlarda.Türkiye’de 2000 Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 67.8 milyon olan Türkiye nüfusunun yaklaşık % 65’i (43.9 milyon) şehirlerde yaşamaktadır.

Dünyanın 2050 yılında gerçekleşeceğini öngördüğü oranı, Türkiye 2000’li yılların başında yakalamış durumdaydı. 2017 verilerine göre ise; % 92’si kent merkezlerinde, % 8 kırsalda (köylerde) yaşamaktadır.

Kent yaşamı ve yaşanabilir kentlerin aydınlatması

Bu değişimin, sosyolojik, demografik, psikolojik vb.  bir çok sebep-sonuçlarını bir tarafa bırakırsak, dikkatinizi çekmek istediğim spesifik konu kent yaşamı ve yaşanabilir kentlerin aydınlatması.

Ülkemizin neredeyse tamamının kent merkezli yaşamı seçtiği yerde, yaşamın geçtiği bu alanların yaşanabilir olması, huzurlu, mutlu, kentle barışık bireylerin sağlanması için doğru aydınlatmanın da önemi büyük.

Estetik Yunanca’da algı, duyu anlamına gelen “aisthesis”, “aisthetikos” kelimelerinden gelmektedir ve duyum, duygu ve algı yolu ile insanın güzel olanı kavraması, güzellik ve güzelliğin insan zihin ve duygularındaki etkisi, güzelin algılanması ile ilgili şey olarak tanımlanmaktadır. Estetik güzelin ve güzel sanatların yapısını inceleyen bir felsefe dalıdır.

Kentlerinkent” tanımına hak kazanabilmeleri için de belli standartlara sahip olmaları ve çevresel/kentsel açıdan belli bir estetik çekiciliğe sahip olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda da kenti tek birimler değil, tümel çevre olarak değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Kentsel alanlarda yapılar mimarlık ürünü olup yarattıkları estetik, duygular, kitle, cephe ve form özellikleri ile iç mekan ve dekoratif nitelikleri kapsamında değerlendirilmektedirler.

Şehirlerin belli standartlar dahilinde planlı bir şekilde geliştirilmesi refah seviyesinin artışı arasında da ciddi korelasyonu var.

Kentsel Aydınlatma

80’li yıllar sonrası, küreselleşen dünya kentlerinin birbirleriyle yarışması, kentlerin ön plana çıkabilmek için daha çekici, daha düzenli, daha güzel, daha planlı olma çabaları, yanı sıra yaşanan teknolojik ve bilimsel gelişmeler, kentsel aydınlatma konusunda da önemli gelişim ve değişimler yaşanmasına neden olmuştur.

Kentlerin gece aydınlatılması, kent-insan-çevre ilişkisinde en önemli konulardan birini oluşturur. Doğru ve uygun aydınlıklar oluşturan aydınlatma düzenleri ile çevrenin algılanması kolaylaşır, iyi görme koşullarının sağlanabildiği kentlerin gece görünümleri de gündüze oranla çok daha ilgi çekici, farklı ve görkemli olabilir. Kentsel aydınlatma günümüzde; güvenlik (yol, trafik vb. ) aydınlatma mantalitesinin ötesine geçmiş ve estetik (mimari, dekoratif vb.) merkezli, fütüristik bir boyut kazanmıştır.

Bir bakıyorsunuz aydınlatması ile göz dolduran yapılar, kentin sembol yapısı haline gelebiliyor.

Bina emniyet ve güvenlik adına, araç yolu, köprü, kavşak aydınlatması olmaktan çıkmış, kentte gece ve gündüz kullanımını dengeleyen, kentsel değerleri ortaya çıkaran, kentteki özgün yapı ve kentsel mekanların önemini vurgulayan, kent kullanıcılarının konforunu, emniyetini, güvenliğini ve huzurunu sağlamayı amaç edinen, kenti işlevsel olarak en iyi şekilde kullanılabilir hale getirmenin yanı sıra, tarihi, mimari, estetik, sosyal, sanatsal değerlerini de anlamlandıran bir kent güzelleştirme sanatı haline gelmiştir.

Nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı kentlerin yaşanabilir, sevilir ve bağ kurulabilir olmasında başta gelen önceliklerden biri kentin estetik dokusu, bu dokuya makyaj yapan da doğru aydınlatılmasıdır. Doğru aydınlatma makalemiz ilginizi çekebilir

Sadece kentte yaşayanlar için değil, yerli ve yabancı kent ziyaretçileri için de kenti çekici kılmak önemli bir amaç olmuştur. Kentsel aydınlatma, kentlerin gecede yaşaması, sosyal ilişki ve etkileşimin kentsel aydınlatma gündüz kente dair okunabilen değerlerin gece de algılanmasını sağlar. Algılanması adına kent planlamanın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Emniyet ve güvenlik dışında kent sakinlerinin yaşadıkları çevreleri tanıyıp anlamlandırabilmeleri, kent planının kolay okunabilmesi, kentin kimliğinin ön plana çıkarılması, güzelliklerinin sergilenmesi, çekici kılınması, tarihi, kültürel, sosyal, anıtsal, mimari değerlerinin ortaya çıkarılması, eğlence, dinlence, spor vb. faaliyetlerin gece de kentsel kamusal mekanlarda gerçekleşmesinin sağlanması gibi amaçları kentsel aydınlatmanın günümüzdeki önemini açıklamaktadır.

Kentlerin aydınlatmasındaki; işlevsel (ulaşım vb.) ve mimari (estetik gibi) gece yaşaması için yapılan dış aydınlatmaya yönelik aydınlatma konuları ile içi içe ve değerlidir.

Aydınlatmanın Gücü

Kentte bir mekan algısı ve belleği oluşturmak kentin imajı açısından hayati önem taşımaktadır. Özellikle gece, bu bellek ve algıyı yaratmak, aydınlatmanın gücü ile mümkün kılınmaktadır. Aydınlatma makalemiz ilginizi çekebilir

Eğer mekansal bellek yaratmak, kentsel aydınlatmanın bir sonucu ya da ürünü olarak tanımlanırsa, mekana okunabilirlik sağlamak ve alanın anlaşılabilirliğini arttırmak da aydınlatmanın kente katmış olduğu önemli değerler olarak adlandırılabilmektedir.

Ülkemiz şehirlerini yönetenler şehre sundukları her yapıya dikkat çekmek istiyorsa, bu yapının aydınlatmasını da doğru ve estetik yaparak sağlayacağı kesindir. Gündüz otomatik algı seviyesinde fark edilmesi her geçen gün silikleşen yapılar, gece farklı ve ideal bir aydınlatma ile öne çıkmakta, fark edilmekte ve kendine baktırmaktadır.

Bu bağlamda, kentsel çevrede yaşam kalitesini arttırmak, çevrenin olduğu kadar onu kullanan bireylerin de ihtiyaçlarını karşılamak, sağlıklı ve mutlu olabildikleri yaşanabilir çevreleri tasarlamakla mümkündür.

Bana göre aydınlatma; yapıların elbisesidir ve en özel elbiseler gece giyilenlerdir. Yaşadığımız şehirlerdeki binalarımızın elbiselerini, modaya uygun, şık ve kaliteli seçelim.