psl-fiberli-tufan-gurbuz-roportaj

Tufan Gürbüz Kimdir?

Psl Elektrik Genel Müdür Yardımcısı Tufan Gürbüz Ankara Gazi Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. 1961 Malatya doğumlu, evli ve bir çocuk babası olan Tufan GÜRBÜZ, Psl Elektrik’te ağırlıklı olarak satıştan sorumlu olarak görev yapıyor.

Nurşah Sunay: Tufan bey, LED sektörünün durumuyla ilgili bir değerlendirme yapalım. Biliyorsunuz sektörde irili ufaklı birçok led firmasının çıkışı, batışı tam bir kaos ortamı var. Sizce önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor?

Biliyorsunuz LEDkonusunda aydınlatmada bir devrim yaşanıyor. Devrimde çalkantılı süreç demektir. Gerçekten de tam anlamıyla hem kontrol sistemlerinde hem de aydınlatmanın kendi sistemlerinde klasik sistemden elektronik sisteme dönüşüm yaşanıyor.

Tabii ki bu dönüşüm, 10 ya da 20 senenin içine sığacak bir değişim, dünya aydınlatmasında çok hızlı bir değişim demektir.

Birçok çalkantıyı beraberinde getirmesi çok doğal bir süreçtir. Dolayısıyla birçok aydınlatma firmasının bu dönüşümü sağlayamamasıyla beraber yeni firmaların, yeni markaların ön plana çıkması açısından çok zengin bir süreç yaşayacağımızı düşünüyorum.

Bu hızlı dönüşüm süreci işini iyi yapan, Ar-ge ye, ihracata önem veren, teknik kadrosunu güçlü tutan bütün firmalarda kendilerini ve markalarını ön plana çıkartma ve piyasada yeni bir yer elde etme imkanı verdiği gibi, eski çok büyük firmalarında bu değişime ayak uyduramazlarsa ayaklarının kayma tehlikesini beraberinde getiriyor.

Bundan sonra da ortaya yeni bir süreç çıkacak. Daha kaliteli ürünlerin yer aldığı, daha çok enerji tasarrufu sağlayan, çevreye daha az zarar veren ve insanlığa daha faydalı ürünler piyasada yer alacak.

Fiberli sektörde ledli ürünlere ilk başlayan firmaların başında geliyor ve bu anlamda en iyi markalar arasında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine de led gibi çok geniş konulu bir sektör için yeterince markalaşmış firmalar çıkaramadık, siz ne dersiniz?

Sektörde yaşanan bu devrim hala birçok gelişmeye gebe. Yeni oyuncuları piyasada görmeye hazırlanmamız gerekiyor. PSL olarak firmamızın kuruluşunun 21.yılı ve led aydınlatmada ise 12. Yılı. Bundan önce PSL ses ışık firmasıydı.

Kendi örneğimizden yola çıkarsak, işimizi doğru yaparak 12 yılda kendimize bir marka yarattık. Ciddi bir yol kat ettik. Tabi yapacağımız çok şey var daha. Eksiklerimiz de var. Buna rağmen bizim hikayemiz temelde bir başarı hikayesi oldu.

Bundaki en büyük faktör; işini ciddiye almak, insana yatırım yapmak, Ar-geye gereken önemi göstermek ve müşterisine karşı dürüst, namuslu olmak. Bu prensiplerimiz sayesinde Fiberli, hiç var olmadığı alanda güçlü bir marka yarattı.

Bir şeyler başardığımızı düşünüyoruz ve sektörde yerimiz olduğunu hissediyoruz. Dediğim gibi bütün bu süreçleri doğru yöneten tüm firmaların önü açık. Türkiye’ de üretim yapan firmalar sadece Türkiye pazarı için üretim yapmıyorlar.

Türkiye’nin en az on katı büyüklüğünde Ortadoğu, Afrika, Avrupa gibi pazarlar var ve Türkiye transformasyon geçirerek ihracatçı ekonomiye dönüşüyor. Bu dönüşümde işini iyi yapan firmalar için çok büyük potansiyeller var.

Ama önce işinize saygı duyacaksınız, Ar-geye ve insana yatırım yapacaksınız, gözünüzü dünyaya açacaksınız. bunu yaptığınız zaman önünüze gerçekten ciddi imkanlar çıkıyor ve Türk firmaları bu konuda çok şanslılar. Hele de led sektöründeki firmalar daha da şanslılar.

Basın olarak dışarıdan bakınca, bu sektörde ciddi bir bilgi kirliliği olduğunu görüyoruz. Zaman zaman firmalardan aldığımız teknik bilgiler birbirinin tam zıttı şeyler olabiliyor. Okuyucumuza doğru bilgileri vermemiz çok önemli ama buradaki sorun bizim biraz dışımızda sanırım. Sizce sorun nereden kaynaklanıyor?

Alıcı daima güvenilir firmalarla çalışmayı tercih etmeli. Sadece fiyat odaklı ürün seçmek yerine, %10 pahalı da olsa, piyasada uzun zamandır var olan firmalarla çalışmak projeciler ve son kullanıcılar için büyük şans ve gerekliliktir.

Led yeni bir konu ve bilgi birikimi yüksek değil. Biz on yıl önce insanlara ledin ne olduğunu anlatmaya çalışırken, artık ciddi bir bilgi birikimimiz var. Aslında alıcı da artık daha bilinçli. Ürün alırken hangi ledi kullandığımızı, nasıl soğuttuğumuzu, led driver ve sürücüleri konusunda sorular soruyorlar. Led sektörüne entegre olmak isteyen tüm firmaların elektronik alt yapısını oluşturması gerekiyor.

Artık aydınlatma, bir ampulün sadece mekanik bir alana takılmasından çıkıp, tamamen elektronik bir sürece gidiyor. Bütün üretici firmalar eski tip klasik yaklaşımı bırakıp, bünyelerinde elektronik alt yapısı olan teknik insanlara bulundurmalılar.

Ancak o zaman hem üretim yanlışlarından kurtulabilirler, hem de müşterilerine yanlış bilgi vermekten kurtulurlar. Mesela biz son 2 yıla kadar hiç sokak lambası üretmiyorduk. Sokak lambasını için ledin performansının yeterli olmadığını biliyorduk.

Son 2 yıldır sokak lambası da üretiyoruz çünkü ledler artık bu aşamaya ulaştı. Biz müşteriyi kandırıp satmak istemedik. Uygun olmayan ürünü satan firmalarla beraber tüm led sektörü de kaybediyor.

Bizim Fiberli olarak bütün ürünlerimiz sertifikalıdır. Ürünlerimizin CE belgesi, GHOST sertifikası, firmamızın ISO belgesi, üretim kapasite raporu gibi bütün belgelerimiz var. Dünyanın her yerine ürünlerimizi satabiliyoruz.

Maalesef firmalar, bu belgeler için harcayacağı 3-5 bin lira parayı çok büyük maliyet görüyorlar. Oysa, bu kendini bağlıyor, sınırlıyor. Bilgiye para ödeyen herkes getirisini bizzat deneyimleyerek görecektir.

Ar-Ge departmanınızda kaç kişilik bir ekip mevcut?

4 yıl önce kurmaya başladığımız Ar-Ge’mizde 3’ü elektronik mühendisi olmak üzere 8 kişilik bir ekip var. Bütün ürünlerimizin tasarımı, elektronik planlanması, testleri burada yapılıyor. Biz çok faydasını görüyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge olarak tüm tasarım ve iyileştirme çalışmalarımızı bünyemizde yapıyoruz.

Led elektronik bir ürün olduğu için tasarımı, üretimi, dizaynı başka bir süreçte yapılması gerekiyor. Dünyanın en iyi ledini kullanabilirsiniz ama bunu elinize alıp doğru bir proseste işlemiyorsanız, daha üretirken ürüne zarar verebilirsiniz.

Bunun el değmeden otomatik sistemlerle monte edilmesi gerekiyor. Onu monte eden işçiniz elektronik deşarj sistemi kullanmıyorsa, eline aldığında vücudundaki elektrostatik şokla o ürüne daha montaj aşamasında bile zarar verebilir.

Siz hiç fark etmeseniz de performansının yarısı gidebilir. Led üretimi klasik süreçten farklı olduğu için, tasarımından dizgisine, montajına kadar iyi planlanması gerekmektedir. Led biraz daha teknik, daha hassastır, basit bir olay değil.

Fiberli’ nin ürün çeşidini adet olarak verebilir misiniz?

TG:9 grupta ürünlerimiz var. Downlight, Ledline, Dış Mekan Projektör, Wallwasher, Havuz Ürünleri, Yere Gömme Ürünler, Bahçe Ürünleri, Sokak Aydınlatma, Market Ürünleri ana başlıklarımız.

Bunlarda kendi altında 20-30 ürün grubundan oluşuyor. Toplamda 250’ye yakın ürünümüz var. Müşterilerin projelerine özel üretim de yapıyoruz. Proje bazlı çözümlerde çok daha tecrübeliyiz. Bugüne kadar 400’e yakın otel projesine dahil olduk, 30’a yakın Avm’ de bizim ürünlerimiz kullanıldı. Bu konuda ciddi birikimimiz var.

2012 yılını değerlendirecek olursanız sizin için nasıl geçti?

Bizim hedeflerimizi yakaladığımız bir yıl olmaya doğru gidiyor. 2011’de yaklaşık %70 lik bir büyüme yakalamıştık. 2012 yılında kriz ve daralma öngörülüyordu. O yüzden hedeflerimize %50 büyüme gibi hedef koyduk ama ilk on ayın verileri bizim bu büyüme hedefimizi şimdiden yakaladığımızı gösteriyor.

Bu da tesadüf değil tabii ki. Doğru yapılanmayla oluyor. Bu senenin başında 80 civarında personelimiz vardı, şimdi 125’e çıkmış durumda. Ciddi bir istihdam yaratıyoruz. Büyüyorsanız buna uygun yapılanmayı yapmanız gerekiyor.

Bundan kaçınmamanız gerekir. Bu senenin başında yeni fabrikamızı da açtık. 2000 m2 üretim alanından 6000 m2 lik yeni fabrikamıza taşındık. Türkiye’ de sadece ledli aydınlatma için en büyük fabrika yatırımını yaptık ve sanırım şuanda en modern üretim tesisine sahibiz.

Markanızı korumak ve yaymak adına başka yatırımlara da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Mesela üniversitelerle yaptığınız iş birlikleriniz var mı?

Özellikle Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’yle çalışıyoruz. Bu üniversitenin elektronik bölümünün ledli aydınlatmaları için gereken bütün hammaddeleri ve malzemeleri temin ederek onlara sponsor oluyoruz. Aynısını Akdeniz Üniversitesi’yle de yapıyoruz.

Ayrıca hem Diyarbakır’ da ki hem Antalya’ da ki güneş evi projelerine de sponsor olduk ve oradaki bütün aydınlatma ürünlerini biz temin ettik.

Şuan ihracat iç piyasa oranlarınız nasıl?

Üretimimizin yaklaşık %45 ini ihraç ediyoruz. Fiberli olarak özellikle son 3 yıldır bütün yatırımlarımızı Türkiye’ den çok yurtdışı satışlarına yönlendirdik. Bu yıl sonuna kadar Moskova ofisimiz açılıyor. Orada yeni yapılanmaya gidiyoruz. Ortadoğu’ya yönelik ciddi bayilik çalışmalarımız var. Şuanda yarıya yakın oranımız ürünlerimizi ihraç etme yolunda.

2013 yılıyla ilgili planlamanız oldu mu? Hedefiniz ürün çeşitliliği mi, ihracat artışı mı, marka yatırımı olacak?

Henüz 2013 planlarımızı oluşturmadık ama bununla ilgili her ay düzenli toplantılarımız oluyor. Vizyonumuz yine yurtdışı ağırlıklı olacak. Bugüne kadar Avrupa ve Doğu Avrupa üzerine yoğunlaşmıştık.

Ortadoğu ve Afrika üzerine daha da ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Dünya krizde olsa bile led sektörü, enerji fiyatlarındaki artış, küresel kirlilik ve global ısınmadan dolayı son 10 yıldır led sektörü gelişimini geçmişteki gibi sürdürecek.

Dünya ekonomisinde bir daralma söz konusu. Amerika’ da da ekonomik veriler yerinde sayıyor. Türkiye olarak Dünyadaki daralmadan etkilenmememiz mümkün değil fakat Türkiye’nin şansı var.

bütün bunlara rağmen Türkiye %4 civarında büyüme sağladı azalan bir büyüme hızı fakat önümüzdeki yılda %2-3 büyüme hızı sağlayacağını düşünüyorum. Türkiye’ nin şansı şu; Türk insanı çok çalışkan, çok dinamik ve risk almayı seviyor.

Çevremizdeki ülkelerin yarısı bizim için pazar. Yani yıkılmış yeniden yapılmakla meşgul ve Türk üretimi ürünlere muhtaçlar. Rusya, İran, Irak, Suriye, Libya yeniden tamamen yapılanacak ve bu ülkelere ürün satmada çok çok avantajlıyız.

Yakın olduğumuz için, ürünlerimiz makul fiyatlı, risk almayı seviyoruz. Dolayısıyla Türkiye ekonomisinin global krizden etkileneceğini fakat doğru hedeflere kanalize olurlarsa ciddi bir potansiyel olacağını düşünüyorum.

Tufan bey, bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Son olarak dergimizle ilgili okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Vakit bizim en zor bulduğumuz şeylerden biri. Buna rağmen sektörde ne olup bittiğini takip etmek zorundayız ve ben bu bilgi ihtiyacımı karşıladığım Sektörüm Dergisi ve ekibini kutluyor, okurlarını selamlıyorum.