yatirim-firsatlari-ile-dolu-bosna-hersek-1

Bu ayki köşemde Balkanlar’ın turizm gözdesi, Osmanlı dönemine ait tarihi eserleriyle bilinen, uzun yıllar çatışmaların odağında kalmış Bosna Hersek’ten bahsedeceğim.

15-19.yy arasında Osmanlı egemenliğinde kalmış olan Bosna Hersek, 1. Dünya Savaşı’yla beraber Yugoslav Krallığı’nın hakimiyeti altına girmiştir.

1992 yılında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin parçalanmasıyla da egemenliğini ilan etmiştir. Bununla beraber 1995 yıllarının sonuna kadar sürecek olan ‘Bosna Savaşı’ başlamıştır. Şu anda ise Boşnaklar, Sırplar, Hırvatlar gibi birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır.

Bosna-Hersek’te iki meclisli bir yasama organı ve üç ana etnik grubun her birinin bir üyesinden oluşan üç üyeli bir cumhurbaşkanlığı sistemi bulunuyor. Bununla birlikte, ülke büyük ölçüde merkeziyetçi olmayan sistem olduğundan merkezi hükümetin gücü oldukça sınırlıdır.

Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti olmak üzere iki özerk kuruluştan ve kendi yerel yönetimi tarafından yönetilen üçüncü bir birim olan Brčko Bölgesi’nden oluşur. Bosna Hersek Federasyonu ayrıca 10 kantondan oluşmaktadır. Ekonomisine bakılacak olursa Bosna-Hersek, topraklarının yaklaşık üçte biri ekili veya merada olan önemli bir tarım bölgesidir.

bosna-hersek-gorsel-2

Başlıca ürünler; mısır, patates, buğday, erik, lahana ve elmadır. Hersek’te ve Bosna’nın daha korunaklı bölgelerinde tütün yetiştirilmektedir. Sığır ve domuz yetiştiriciliği ve arıcılık yapılmasına rağmen, koyun yetiştiriciliği önde gelmektedir. Ülkenin yaklaşık beşte ikisi ormanlık olduğundan, kerestenin yanı sıra mobilya ve diğer ağaç ürünleri önemli ihracat kalemleri olmuştur.

Bosna Hersek’in Banja Luka çevresinde ve Kozara Dağları’nda demir cevheri, Mostar yakınlarında boksit; Saraybosna, Zenica, Tuzla ve Kozara Dağları çevresindeki bölgelerde linyit ve bitümlü kömür rezervleri bulunmaktadır.

Çinko, cıva ve manganez daha küçük miktarlarda bulunur. Çam, kayın ve meşe ormanları kereste kaynağı sağlar. Ülkede önemli hidroelektrik potansiyeli var; nitekim birkaç hidroelektrik ve termik santrali de var.

Ülkenin çeşitli yerlerinde üretilen ürünler arasında metal imalathaneleri, demir-çelik, biçilmiş ağaç ve ağaç ürünleri, gıda ve tekstil ürünleri yer almaktadır.

Ayrıca Dünya Turizm Örgütü’nün tahminlerine göre Bosna-Hersek, 1995 ile 2020 yılları arasında dünyanın en yüksek turizm büyüme hızına sahip üçüncü ülkesi olmuştur.

Dış ticaret rakamlarına yakından bakmak istersek en çok ithal ettiği kalemler mineral yağlar, makine teçhizatları, plastik, motorlu kara taşıtları ve elektrik malzemeleridir.

En çok ithalatı İtalya, Almanya, Hırvatistan, Çin ve Türkiye’den yapmaktadır. Türkiye’den en çok makine teçhizatları, giyim tekstili, plastik, tekstil aksesuarı, demir-çelik ve elektrik malzemeleri ithal etmektedir.

İhracat kalemlerine bakıldığında mobilya, mineral yağlar, elektrik malzemeleri, demir-çelikten malzemeler ve ağaç ağırlıktadır.

Sırasıyla en çok Almanya, Hırvatistan, İtalya, Avusturya ve Slovenya’ya ihraç etmektedir. Türkiye’ye en çok demir-çelik, mobilya, kağıt, hayvansal yağ ve silah-mühimmat ihraç etmektedir.

Elektrik sektörüne yakından bakmak istersek ETI, KONCAR gibi bölgesel ama güçlü markaların yanı sıra Schneider, ABB gibi Avrupalı markalar da pazarda mevcut.

Türk markalarından Sigma Elektrik, Borsan Kablo, Vatan Kablo, Özler Kablo, Üntel Kablo, Eraplast, Çetinkaya Pano, Makel, Mutlusan Elektrik, Mono Elektrik, Klemsan, Sebro Elektrik,  Aksa Jeneratör, Arken Jeneratör ve Teksan Jeneratör gibi markalar pazarda etkin markalar arasındadır.

İnşaat ve diğer sektörlere bakarsak;

2010 yılında Bosna Hersek’e giden Sadık Sezer’in kurduğu Bosna Et, ülkenin en büyük hayvan varlığına sahip şirketi haline geldi.

Bosna Hersek’te ham yağ ve rafinaj işlemi yapmak üzere 2015 yılında bir işletme kuran Bioil d.o.o DOBOJ, 5 milyon euro yatırım hedefiyle gittiği ülkede, kısa sürede 20 milyon euroluk yatırım yaptı.

Türkiye’de 1976 yılında inşaat sektörüne adım atan Atilla Construction, 2010’dan bu yana Bosna Hersek’te faaliyet gösteriyor.Tamamlanan projeleri arasında Konjic Mansions (11 lüks villa), Radava Residence (7 katlı rezidans), Dema Resort (28 villa, 5 yıldızlı otel, apart hotel, apartman ve sosyal tesisler), Terrace Sarajevo (4 adet lüks villa), Sky Sarajevo (apartman, town houses, villaları içeren yaşam kompleksi), Ledici Natural Life (doğal rehabilitasyon alanında bungalovlar, köy evleri, sosyal tesisler, villalar) bulunuyor.

Bosna Hersek’te yatırımı bulunan diğer Türk firmaları arasında Şişecam, Hayat Holding, Ziraat Bankası, Cengiz İnşaat, Çilek, Koton, LC Waikiki, IUS, Nurol Holding, Sarajevo International, Doğtaş, Etçii, Nobel İlaç, Bahçeci, Liva Enerji, Borsa İstanbul da yer alıyor.

Enerji alanında özellikle de hidroelektrik konusunda Bosna-Hersek ciddi bir potansiyele sahip. Avrupa’nın enerji ihracatçısı konumunda olan ikinci ülkesi olup HES potansiyelinin sadece yüzde 30’u kullanılıyor.

200 ayrı noktada tespit edilmiş ve bazıları ruhsatlı olan HES projeleri mevcut. Devlet euro bazlı 12 yıllık alım  garantisi veriyor ve uluslararası elektrik şebekelerine de bağlantı sağlanıyor. Ayrıca termik santral, rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi projeleri de bulunuyor.

Elektrik sektörüyle ilgili ihaleler genelde ‘Elektroprivreda HZ HB’ adlı elektrik kurumunun ilgili internet sayfasından duyuruluyor.

Geçen yıllarda resmi makamların açıklamalarına göre Türkiye ile Bosna Hersek’in ticari hacmi 2018 yılında 661 milyon dolara ulaştı.

Tarihi ve kültürel bağları çok eskilere dayanan iki ülkenin yeni hedefi ise 2 milyar dolarlık ticaret hacmi.  Çifte vergilendirme konusunda da anlaşma var. Bu bağlamda Bosna Hersek’e yatırım yapan şirket, çifte vergiye tabi olmayacak.

Ülke para birimimizin riski çok düşük. Ülkede yatırım yapmak için yabancı bir ortak bulma zorunluluğu yok.

Her türlü kazanç engelsizce aktarılabilir. Yatırımcılar herhangi bir gümrük vergisi ödemeden yatırımlarını gerçekleştirebilirler ve yüzde 10’luk bir vergi avantajından faydalanabilirler.

Bu gibi avantajlara bakılınca ülkemize çok da uzak bir mesafede olmayan Balkanlar’ın bu gözde ülkesini Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde ön görüp yatırım yapmak akıllıca olabilir.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle…

Genco UYSAL
1984’te İstanbul’da doğan Genco Uysal; liseyi Saint Benoit Fransız Lisesi’nde, üniversiteyi Strazburg Robert Schuman Üniversitesinde ve yüksek lisansını Belçika’nın Brüksel şehrindeki Haute Ecole Bruxelles Üniversitesi’nde tamamlıyor. 125 ülke gezerek aktif satış yapması dolayısıyla, “ihracatın çılgın çocuğu” diye anılmaya başlayan alan Genco Uysal, ailesinin sağlık problemleri nedeniyle 2014 yılında Türkiye’ye dönüş yapıyor.