yangin-guvenligi-ve-surdurebilirlik-1

Yangın güvenliği inşaat mühendisliği ve emlak sektörü içerisinde kritik öneme sahip bir disiplindir. Yapıların tasarımı, inşasında kullanılan malzemeler, acil durum planları, güvenlik prosedürleri ve daha birçok konu, yangın güvenliğini doğrudan etkilemektedir.

Doğrudan can ve mal güvenliğine etki eden bir uygulama olması sebebiyle, yangın güvenliği ile ilgili çalışmalar çoğu zaman fiyat ve riske dayalı parametreler referans alınarak yapılmaktadır.

Bunun yanı sıra yapılarda yangın güvenliği ile ilgili yıllardır kullanılan ve artık tüm sektör paydaşları tarafından kanıksanmış kurallar ve standartlar mevcuttur. Fakat teknolojinin gelişmesi, yapı tasarımında ve inşasındaki farklı yaklaşımlar ve paydaş beklentilerinin değişmesi, yangın güvenliği konusunun sürdürülebilirlik özelinde yeniden ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Zira binalara yangın güvenliği uygulaması olarak sadece ısı dedektörleri ve yangın söndürücüleri yerleştirmek tek başına çözüm olmaktan çıkmış durumdadır. Bu tür tekdüze uygulamaların yapı endüstrisi içerisinde sürdürülebilirlik yaklaşımıyla bağdaşmadığını söyleyebiliriz.

Bugüne kadar yangın güvenliği denilince akıllara ısı sensörleri, yangın söndürücüler ve acil durumlarda kullanılmak üzere tasarlanan yangın merdivenleri gelmekteydi. Fakat günümüzde sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak inşa edilen yapılarda daha farklı hassasiyetlerin ve önceliklerin olduğunu görmekteyiz. Yangın güvenliğini sürdürülebilir hale getiren uygulamalardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

▶ Geleneksel yangın söndürücüler flor gibi zararlı akışkanlar içermektedir. Bu söndürücülerin kullanılması, tedarik zinciri boyunca insan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Fakat gelişen teknoloji ile flor içermeyen ve yangınlara müdahalede geleneksel söndürücüler kadar etkili olan yangın söndürücüleri geliştirilmiştir. Yapılardaki yangın güvenliği sistemi tasarımlarında bu ürünlerin kullanımına öncelik verilmelidir.

▶ Bazı yangın uygulamalarında alev türü, yangın konumu ve çevresel koşullara bağlı olarak yangın söndürücülerin kullanımı pek mümkün olmamaktadır. Aynı şekilde söndürücülere erişimin kısıtlı olduğu acil durumlar da olabilmektedir.  Bu tür riskler önceden tespit edilerek yangın söndürücülerin yerine alev geciktirici kimyasalların kullanımı değerlendirilebilir. Bu kimyasalların da insan sağlığı ve çevre üzerindeki toksik etkileri mutlaka dikkate alınmalıdır.

▶ Yapılardaki kablolama sistemleri ve konfigürasyonları yangın durumlarında büyük bir risk oluşturmaktadır. Aleve dayanıklı kablo kaplamaları kullanılması bir çözüm olarak değerlendirilse de sürdürülebilir bir çözüm olarak kablosuz sistemlerin kullanılmasına öncelik verilmelidir.

Özellikle yangın güvenlik ekipmanlarının kullanılması olabildiğince kablosuz ağlar üzerinden sağlanmalıdır. Bu sayede yangına daha kolay müdahale edilebilmekte ve yangının daha büyük tehlikeler oluşturması engellenebilmektedir.

▶ Günümüzde birçok modern yapıda otomatik yangın söndürücüler yerleştirilmektedir. Fakat bu sistemler tasarlanırken yangın büyüklükleri için birtakım kabuller yapılmakta ve belirli bir su miktarı tahsis edilmektedir. Bu sistemler beklenenden daha büyük bir yangın olması durumunda müdahalede yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle, yapıların yangın güvenliği ile ilgili su temini konusunda sürdürülebilir çözümlere sahip olması gerekir. Yapıların çatı kısımlarının “yeşil çatı” yaklaşımıyla inşa edilmesi, yalıtım ve çevresel uyumluluğun yanı sıra yağmur suyunun toplanması noktasında da fayda sağlayacaktır.

▶ Doğal havalandırma sistemleri, yapıların sürdürülebilirliği açısından çok önemli bir tasarım yaklaşımıdır. Fakat bu sistemler doğru konumlandırılmadığı takdirde yangın durumlarında dumanların tahmin edilenden farklı güzergahlarda hareket etmesine neden olabilir; bu da itfaiye ekiplerinin müdahalesini zorlaştırabilir. Bu nedenle, bu sistemlerin yangın durumları gözetilerek tasarlanması ve yangın esnasında dumanı tahliye edebiliyor olması çok önemlidir.

▶ Yangından tahliye lokasyonları olarak yangın merdivenlerinin dışında ilave tahliye güzergahları oluşturulmalıdır. Bu yollar, içeride bulunan insanları ve hayvanları hızlı bir şekilde binadan tahliye edecek itfaiye ekiplerinin müdahalesini kolaylaştıracak şekilde tasarlanmalıdır. Bu sayede yangında mahsur kalan kişilerin tespiti yapılabilir ve yangın kontrol altına alınarak yapıya ve çevresine vereceği zararlar en aza indirilebilir.

▶ Gelişmiş otomasyon sistemleri yangına müdahalede kritik bir rol oynamaktadır. Bu sistemler, itfaiye ekipleri bölgeye gelene kadar yangının büyümesini önleyebilir; elektrikli cihazları ve ekipmanları kontrollü bir şekilde kapatabilir.

Görüşmek dileğiyle….

Dilek Aşan
DİLEK AŞAN 1972 yılında Mersin’de dünyaya geldi. 1991 yılında İnönü Üniversitesi Tekstil Teknikerliği Bölümü ön lisans programından, 1994 yılında Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümü lisans programından, 1999 yılında Mersin Üniversitesi Yönetim Bilimleri Bölümü yüksek lisans programından mezun oldu. İş hayatına Mersin’de bulunan APİTAŞ HOLDİNG’de “Kalite Yöneticisi” olarak başladı. Bu sürede aldığı eğitimleri ivedilikle çalışmalarına uygulaması “Kalite” kariyerinde iyi bir başlangıç oldu. 8 yıllık profesyonel çalışma yaşantısı içerisinde Fransa menşeili bir danışmanlık firmasından teklif aldı ve burada çalıştığı süre boyunca önemli deneyimler elde etti. Yöneticilik yaptığı Tekstil işletmesinde üretim takip yazılımına yönetim sistemi süreçlerinin entegre edilmesini sağladı ve yöneticilik yaptığı bu firmanın “EFQM Mükemmellik Belgesi ve Ödülü” alması için gerekli olan çalışmaları bizzat yönetti. Girişimci ruhu, aldığı eğitimler ve edindiği deneyimler ile 2007 yılında kurmuş olduğu Taksim Danışmanlık Hizmetleri markasıyla, iş birliği kurduğu yüzlerce firma ile sayısız başarılara imza attı. Bu firmaların gelişim süreçlerine ve on binlerce insanın hayatlarına dokundu. Taksim Danışmanlık ile çalışmalarına CNR Holding gibi köklü bir markayla başladı. Burada 7 yıl boyunca Kalite, Çevre ve İş Güvenliği Yönetim Sistemleri, TSE Belgelendirme ve marka denetimlerinin hazırlık çalışmalarını başarıyla yürütmesi, şu anda da Türkiye’nin en önemli markaları ile iş birliği sağlamasında gerekli temelleri atmasına sebep oldu. Hayat boyu öğrenme ve sürekli gelişim prensipleriyle halen iş birliği içerisinde olduğu firmalarına Kalite’nin yanı sıra Sosyal Uygunluk, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Denetimi, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilirlik Raporlamaları ve Sürdürülebilirlik Ödül Programları ile ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetleri sağlıyor. 2021 yılında yayınlanan “50 Soruda Kurumsal Sürdürülebilirlik” adlı kitabı yayınlandı ve basım aşamasındaki "Kurumsal Sürdürülebilirlik ile Kurumsallaş" kitabını da iş dünyasına kazandırma çalışmalarına devam ediyor.