Şu anda insanların en büyük ve önemli sorunlarından biri küresel ısınmadır. Çok önemli bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bugüne kadar dünyamız beş yok oluş dalgası yaşamıştır. Dünya üzerindeki, her biri birbirinden farklı canlı türlerinin %90’dan fazlası yok olmuştur. Bu yok oluşların çeşitli nedenleri vardır.

Neden Altıncı Yok Oluş?

Deliller, Dünya’da altıncı yok oluşun başladığını söylemektedir. Buna Antroposen (İnsan Çağı) deniliyor. İnsanların kendisi de dahil olmak üzere, dünyadaki türlerin büyük bir kısmının yok olduğu bu döneme bilim insanları “yok etme çağı” adını veriyor.

İnsanların Yok Ettiği Türler

Sanayi Devrimi’yle ya da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insanların canlı türlerini yavaş yavaş yok ettiği söylenir. Modern teknolojilerin ortaya çıkmasıyla demir yolları, testereler gibi araçlar, insanların dünyayı değiştiren bir güç haline gelmesine neden olmuştur.

İnsanların bir zamanlar doğayla uyum içinde yaşadığını hayal etmek güzel olsa da, böyle bir uyumun herhangi bir zamanda yaşanıp yaşanmadığı oldukça şüphelidir.

Aslında insan hiçbir zaman doğayla tam bir uyum içinde yaşamamıştır. İlkel baltalar, oklar, yaylar ve mızraklarla avlanmış, daha sonra ise toplar, tüfekler gibi daha gelişmiş silahlar kullanmıştır.

Dünya, türleri çeşitli şekillerde yok eder. Türler başarısız oldukları için değil, hayatta kalma kuralları değiştiği için yok olurlar. Örneğin, beşinci yok oluşta Meksika’ya bir göktaşının düşmesiyle dinozorların nesli tükenmiştir.

Sanayi Devrimi’nden sonra bu süreç çok hızlanmıştır. 2019 yılında okyanuslara 2,5 milyon ton karbon enjekte edilmiştir. Bugüne kadar okyanuslar tarafından emilen karbon miktarı 150 milyon tondur.

Bu, suların asitlendiği anlamına gelir. Mercanların azalması, onlarla beslenen canlıların yok olmasına ve bu şekilde zincirleme bir tür kaybına yol açmaktadır.

Bizi Neler Bekliyor?

Eğer ısınma minimum derecede tutulursa, 2050 yılında türlerin %20’si geri dönüşü olmayacak şekilde yok olacaktır. Bu süreçte karşılaşabileceğimiz sorunlar şunlardır:

  • Gıda kıtlığı,
  • Temiz su bulmanın imkansız hale gelmesi,
  • Ölümcül hastalıkların salgın haline gelmesi,
  • Ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneş ışınlarının canlılar için daha zararlı hale gelmesi.

Nasıl Önlemler Alınmalı?

Dünya kaynaklarının sonsuz değil, sınırlı olduğu bilinmelidir. Buna bağlı olarak şu önlemler alınabilir:

  • Yeşil alanların arttırılması,
  • Fabrikaların filtreli bacalar kullanması.

Ancak ülkelerin değişmesini beklemek yerine bireysel olarak da adımlar atılmalıdır:

  • Plastik şişe yerine cam şişeler tercih edilmeli,
  • Plastik poşet yerine bez torbalar kullanılmalı,
  • Enerji tasarruflu ev aletleri tercih edilmeli,
  • Eski eşyalar çöpe atılmak yerine geri dönüştürülmeli,
  • Boş topraklara tohum ekilerek yeşillendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Bu önlemlerle altıncı yok oluşun etkilerini azaltmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün olabilir.

Görüşmek dileğiyle…

 

Dilek Aşan
DİLEK AŞAN 1972 yılında Mersin’de dünyaya geldi. 1991 yılında İnönü Üniversitesi Tekstil Teknikerliği Bölümü ön lisans programından, 1994 yılında Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümü lisans programından, 1999 yılında Mersin Üniversitesi Yönetim Bilimleri Bölümü yüksek lisans programından mezun oldu. İş hayatına Mersin’de bulunan APİTAŞ HOLDİNG’de “Kalite Yöneticisi” olarak başladı. Bu sürede aldığı eğitimleri ivedilikle çalışmalarına uygulaması “Kalite” kariyerinde iyi bir başlangıç oldu. 8 yıllık profesyonel çalışma yaşantısı içerisinde Fransa menşeili bir danışmanlık firmasından teklif aldı ve burada çalıştığı süre boyunca önemli deneyimler elde etti. Yöneticilik yaptığı Tekstil işletmesinde üretim takip yazılımına yönetim sistemi süreçlerinin entegre edilmesini sağladı ve yöneticilik yaptığı bu firmanın “EFQM Mükemmellik Belgesi ve Ödülü” alması için gerekli olan çalışmaları bizzat yönetti. Girişimci ruhu, aldığı eğitimler ve edindiği deneyimler ile 2007 yılında kurmuş olduğu Taksim Danışmanlık Hizmetleri markasıyla, iş birliği kurduğu yüzlerce firma ile sayısız başarılara imza attı. Bu firmaların gelişim süreçlerine ve on binlerce insanın hayatlarına dokundu. Taksim Danışmanlık ile çalışmalarına CNR Holding gibi köklü bir markayla başladı. Burada 7 yıl boyunca Kalite, Çevre ve İş Güvenliği Yönetim Sistemleri, TSE Belgelendirme ve marka denetimlerinin hazırlık çalışmalarını başarıyla yürütmesi, şu anda da Türkiye’nin en önemli markaları ile iş birliği sağlamasında gerekli temelleri atmasına sebep oldu. Hayat boyu öğrenme ve sürekli gelişim prensipleriyle halen iş birliği içerisinde olduğu firmalarına Kalite’nin yanı sıra Sosyal Uygunluk, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Denetimi, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilirlik Raporlamaları ve Sürdürülebilirlik Ödül Programları ile ilgili danışmanlık ve eğitim hizmetleri sağlıyor. 2021 yılında yayınlanan “50 Soruda Kurumsal Sürdürülebilirlik” adlı kitabı yayınlandı ve basım aşamasındaki "Kurumsal Sürdürülebilirlik ile Kurumsallaş" kitabını da iş dünyasına kazandırma çalışmalarına devam ediyor.