
Yangın; kimsenin hayatında yaşamak istemediği felaketlerin başında gelir. En büyük sebeplerinden biri elektrik iç tesisat kaynaklı olan bu felaketi, her an yaşayabileceğimiz maddi-manevi sosyal bir sorun olarak ifade etsek abartmış olmayız.
Komşunuzda, çevrenizdeki bir fabrikada veya yakın bir ormanlık alanda meydana gelebilecek böyle bir durum öncelikle çevresel etkileri bakımında size dokunacak, bazen de evinizi veya herhangi bir varlığınızı yakabilecektir.
Meydana gelişi sırasında tüm tedbirlerinizi alsanız bile, size de sirayet edebilecek olan yangına, sosyal felaket dememin sebebi de tam olarak bu zaten. Tabi maddi ve psikolojik zararları çok önemli olmakla birlikte işin bir de can kayıpları boyutu bulunmakta.
En son Adana’nın Aladağ ilçesinde, can kayıplarının da yaşandığı vahim elektrik yangını, toplumda büyük bir infial yaratmakla birlikte, yangın yönetmeliğinin ne kadar yetersiz olduğunu da gözler önüne serdi.
Elektrik sistemlerimizde kullandığımız ve yönetmelikte zorunlu olan yangın koruma rölesi (300mA) ve kaçak akım rölesi (30mA) ürünlerinin nötr kopması gibi bir durumda, tek başlarına hiçbir işe yaramadıklarını bilmeyen teknik adamlar, “kaçak akım rölesi olsaydı yaşanmazdı,” “yangın rölesi olsaydı yaşanmazdı” diyerek bugüne kadar topluma da yanlış bilgi verdiler.
Peki, ülkemizde hiç yerli üreticisi olmadığı halde, kaçak akım rölesi olsaydı olmazdı diyen bu kişiler kim?
ELYAK (Elektrik Yangınlarından ve Hasarlarından Korunma Derneği) olarak kişilerle ilgilenmediğimiz için bu konuda daha fazla bilgi vermeye gerek görmüyoruz.
Ancak, bu denli bilgisizce yapılmış açıklamalar yahut kasıtlı olarak verilen yanlış bilgiler de konunun çözümünün sürekli olarak ertelenmesine yola açacağından, konuyla ilgili yapılan Ar-Ge çalışmasını duyurmamız gerekiyor.
Ülkemizde başında şahsımın da bulunduğu mühendis bir ekip; nötr kopması sırasında kaçak akım rölesinin açılmasını sağlayarak, bu tarz bir problemi engelleyen aşırı gerilim sönümleyicileri 12 yıldır zaten üretiyorlar.
Ayrıca kaçak akım rölesi bulunmasa bile, en kötü şartlarda kendini feda ederek, en azından böyle bir felaketin yaşanmasına engel olan aşırı gerilim sönümleyiciler veya yeni nesil parafudrlar ayrıca yönetmelikte de zorunluydu.
Kamuoyunda Aladağ faciası olarak bilinen bu yangının meclis araştırma komisyonu raporlarına baktığınızda, yangın merdiveninin kapısının kilitli olduğu, yerden 2m yükseklikte sonlandığı gibi reel sorunları da okuyabilirsiniz.
- Peki yüksek yapılarda durum ne?
- Onlarda yangın merdivenide yok, yangın merdiveni olsaydı bile 40-50.kattan biri nasıl inebilecek?
- Ya da bu kişi engelli olduğunda durum ne olacaktı?
Aslında sorunun cevabı kendi içinde ve oldukça basit; yangının neden çıktığını ve bir daha nasıl çıkmayacağını bulmak.
Sizce de artık yangın çıkacak nasılsa, nasıl söndürürüz veya nasıl kaçarız konularına verdiğimiz değer kadar, nasıl çıkması engellenir ve bu konularda tedbir var mıdır, yoksa nasıl Ar-Ge yaparız konularına da ehemmiyet vermenin zamanı gelmedi mi?
Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle…