
Değerli sektör dostlarım merhaba,
Satırlarımı yazarken Covid-19 pandemisinin ülkemizde bıraktığı olumsuz izlerin azaldığını, en azından kontrollü, tedbirli olmak şartıyla yaşantımızın biraz olsun normale döneceği sinyalleri görüyoruz. Bu arada Ramazan Bayramınızı en içten duygularımla kutlarım. Alışkanlıklarımızın dışında bir bayram yaşadık.
Ziyaretlerin olmadığı bayramlaşma kültürümüzün tam yaşayamadığımız bir buruk bayram geçirdik. Ama en azından normalleşmeye doğru giden yoldan ayrılmadık, geleceğe ümitlendik.
Haziran ayına girdiğimiz bu günlerde, bu benim beklentilerim ama adım adım normalleşme sürecine doğru yol alırken Mayıs sayısında da söz etmiştim; bazı alışkanlıklarımız değişecek eskiyi değil yeni dünya içinde normalleri yaşayacak ve uygulayacağız.
Nedir bu yeni normalleşme; bu pandemi ile birlikte tüm dünyada söylemlerin çoğunluğu yeni bir normalleşme sürecinden söz edilir niteliktedir.
Bu nedir? Bizi neler bekliyordu ve bu söylemlerin arkasında neler anlatılmak isteniyordu. İşte bunlarla ilgili nacizane fikirlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kimilerine göre doğal, kimilerine göre laboratuvar ortamında geliştirilmiş olduğu söylense bile sonuçta tüm dünyada bu virüsü tamamen ortadan kaldıracak ne bir ortak tedavi yöntemi belirlenmiş, ne bir ilaç yapılabilmiş ve aşı bulunabilinmiş.
Umarım diğerlerinde olduğu gibi aşı çalışmalarının sonuçlanması çok uzun sürmez. Tüm bu çalışmalar bizlere gösteriyor ki bu pandeminin etkilerini insanoğlu yıllar süren bir önlem ve tedbir hareketlerine kesinlikle uymak zorunda kalacaktır. Aksi takdirde sonuçları ölümle bitecek veya araz bırakacak durumlarla her zaman karşılaşılacak gibi duruyor.
Yeni normalleşme düzeninin bir çok alışkanlıklarımızı değiştireceğini, özel ve özellikle iş hayatımızda köklü bazı değişikliklerin karşımıza çıkacağını artık bunlara göre davranmamız ve alışkanlıklara hazır olmamamız gerekecektir.
Bunların farkına varan ülkelerde kendi yönetim ve işleyiş sistemlerini hızla yapılandırmakta, beklenenden önce gelen dijital çağa giriş hazırlıkları yapılmaktadır. Eğitimden sanata, üretime, ticarete, sosyal yaşantımıza kadar büyük değişikliklere karşı hazır olmaktan başka çare görülmemektedir.

Hatta dünyada en ürkütücü olanların başında işsizliklerin artacağı; ki bunu artık duymaya başladık. Amerika da 20 milyondan fazla, Hindistan’da 200 milyon gibi işsizlik rakamları ve diğer ülkelerdeki benzer durumlar, umarım sosyal patlamalara neden olmaz.
Yeni normalleşme ile tersine göçlerin yaşanacağı, eğitim sisteminde köklü değişikliklerin olacağı, paranın dijitalleşeceği söylemleri ve yeni geliştirilecek metodlardan söz edilmeye başlandı bile; fakat asıl üzerinde durulacak olan ise tarıma ağırlık verileceğidir.
Bize bu pandemi aslında unuttuklarımızı, vazgeçtiklerimizi en önemlisi tüketim toplumu haline nasıl geldik sorularının cevaplarını aramamız gerektiğini hatırlattı.
Yeni normalleşme sistemi içinde üretimler değişime gidecek otomasyona dönük çalışmalar hız kazanacak, pazarlama anlayışları ve teknikleri yenilenecek belki de tatil anlayışımız değişime uğrayacak gibi gözüküyor.
Hayatımıza giren en önemli değişimin adı 2M olarak ifade edilmekte artık. Maske ve mesafe kuralı. Bu 2M kuralı artık vazgeçilmezimiz olacaktır. Rekabetin her alanda hızla değişime ve gelişime doğru yenileneceğini de unutmayalım.
Değerli dostlarım, yeni normalleşme süreci içinde dijital pazarlamanın öne çıktığını, yeni şekillenmeler ile farklılaşacağı bir dönem içindeyiz artık.
Daha fazlası ise internetin olmayacağı bir yaşam biçimi artık düşünülemez hale gelmiştir. İş toplantıları dahil iş görüşmeleri, yakınlarımızla olan özlemlerimiz artık sanal ortamlarda dile getirmekte ve yapmaktayız. Bu durum bir süre daha böyle olacaktır demek çok isterdim ama sanırım bundan sonraki yaşam bicimizde bu durum şekillenmeye başladı bile.
İşletmeler sosyal medya hesaplarını güncellemekte, tanıtımlarını bu şekilde yapmaktadırlar. Yeni normalleşme, bizlere değişimi ve geleceğe olan planlarımızı gözden geçireceğimiz ve bu değişimin artık kültürümüzün bir parçası olacağı gelişmelere yön vereceği yeni dünyaya adım atmaya başladığımızın göstergesidir ve bundan sonrasıda böyle olacaktır.
Değerli dostlarım, sağlıklı, kazançlı, ben olmaktan çok biz olmaya doğru; diyerek sizlere saygı ve sevgilerimi sunarım. Esen kalın.