Değerli sektörüm okurları, devam eden pandemi yönünden bakıldığında sıkıntılı bir Eylül ayına ne yazık ki girmiş bulunuyoruz.
Alınacak önlemlerin gevşemesinden kaynaklı olduğu ifade edilen bu durum biraz da olsa bizleri olumsuz etkileyeceğe benziyor.
Böyle bir zaman diliminde ülkemiz ve Dünya’da sağlığımızı ve ekonomileri tehdit eden, beraberinde bir kriz ortamlarının yaşanması muhtemel görülen bu süreç ve bu sürecin ucu açık olarak seyretmesi gelecek öngörülerini alt üst etmiş olup işletmelerin beka sorunlarının yaşanmasına neden olacak sonuçları görebileceğimiz yönünde tahminler yapmamıza neden olmaktadır.
Ülke ekonomilerini rayından çıkarmış gibi görülen veya eksen kayması diye ifade edilen bu durum, gelişmiş ülkelerde belki etkileri diğer ülkelere göre aynı görülse dahi oluşabilecek bir kaos ortamları bakımından hafif seyredecek gibi görülmektedir.
Bu durumda olan ülkelerin ekonomik büyüme hedefleri beklentilerinin altında gerçekleşmiş olsa bile kendilerini toparlamaları çok zaman almayacaktır.
Hatta bu tür ülkelerde bu yılın son çeyreğinde bu toparlanmaları birlikte göreceğiz. Satın alma verilerinden yola çıktığımızda ülkemiz dahil Dünya’da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde geçmiş yıla göre Temmuz ve Ağustos ayları % 50’nin üzerinde artış kaydetmiştir.
Bu durumun sürdürülebilir olması ülke ekonomilerinin toparlanma sürecine girmiş olduğunu bize göstermektedir.
Ama dediğim gibi bu durumun sürdürülür halde olması gerekir. O yüzden de ben, yazılarımda önümüzdeki yılın ikinci çeyreğini görmek, durum analizlerini ona göre yapmakta yarar var diyorum.
Yazımın başlığında sektörel kaos diye başlık attım. Kaos’u burada yaşanan veya yaşanacakların olumsuzluğu olarak söylemiyorum.
Kelime anlamı olarak kaos; karmaşıklık veya kargaşa bir durum demek ama benim burada anlatmak istediğim evet bir kargaşa ve karmaşıklık yaşamaya başladık iki aydır.
Nedir biliyor musunuz? Nisan ayı ile beraber olumsuz etkisini her alanda özellikle sektörel yönde gelen pandemi etkileri ile üretim ekonomisindeki ani yavaşlama (ki bu durma noktasına gelmiştir).
Her kesimi zora sokmuş, hedeflen planların revize edilmeleri veya ertelenmesi gündeme gelmiş, istihdamın korunması için alınan önlemlerin devreye sokulması ile kötü sonuçların önüne bir şekilde geçilmiş fakat bütün tahminler ve hedefler değişmek zorunda kalmıştır.
Haziran ayı ile başlayan üretim sektörünün ertelen taleplerin devreye acil ve hızlı alınmasıyla bu kez revize edilmiş olan çalışma prosesleri sıkşma ve talep karşılayamaz duruma girmişlerdir. Bu durumu ben olumlu kaos olarak nitelendiriyorum.
Akış planları dolayısıyla böylece değişmiş oldu. Kapanma noktasına gelen işletmelerde mesaili ve vardiyalı çalışmalar gündeme geldi.
Bir şekilde taleplerin karşılanması kargaşası yaşanmış oldu fakat ağustos itibariyle bu durum düzelmeye ve rantable akış planları yerine oturmaya başlamış oldu.
Olumlu sonuçların karşılığı yaşanan bu tatlı kaos ortamı artık yerini gelecek planlarımızın önünde engelleri umarım kaldırmış olacaktır.
Sektörlerde talep artışına karşılık yaşanan bu ürün üretme ve zamanında teslim edebilme durumu işletmelerde ani gelişen hareketlilik, revize edilen planların güncellenmesi, üretim sektörünün iç dinamiklerinde kısa süre dahi olsa yaşanılan karmaşanın oluşması aslında güzel ve kazançlı sonuçların olacağı izlenimi görülmektedir.
İşletmelerin kapasitelerinin üzerinde yaşadıkları bu hareketliliğin devamı memnuniyet verici bir durum olup bunun devamlılığı esastır.
Ertelenen taleplerin tekrar üretime yansımasından çok bundan sonraki dönemde asıl olan arzların yaratacağı taleplerin olması ve artmasıdır.
Sürdürülebilir canlılık böyle sağlanmalısır.Umarım ekonomik olarak yaşanan sıkıntılı durumdan çabuk çıkar ve geleceğe umutla bakarız.
Yeter ki bizleri böyle tatlı kaoslar beklesin, istihdam artsın, refah toplumu olsun.
Esen kalın, görüşmek dileğiyle..
