
Sektörüm Dergisi’nin yeni sayısından merhaba,
Çin’den gelen koronavirüs haberleri yaygınlaşmaya başladığında hayatın değişeceğinin çoğu insan farkında değildi. Virüsün hızla yayılmasıyla ortaya çıkan karantina hali, ‘’hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ sözünün aslında kanıtı niteliğindeydi.
Tüm Dünya’yı hazırlıksız yakalayan Covid-19 salgını, her sektörü etkiledi. En çok etkilenen sektörler arasında ise şunlar yer almakta: Eğitim sektörü, iş sektörü ve eğlence sektörü.
Covid-19 salgını hiç şüphesiz ki iş sektörünü hem olumlu hem de olumsuz yönde etkiledi. Pandemi öncesindeki dönemde çoğu insan home-office çalışmayı tercih etmiyordu. Ancak pandeminin getirdiği şartlar doğrultusunda bu artık zorunlu hale geldi denilebilir. Özellikle zorunlu karantina dönemi göz önünde bulundurulursa insanların artık bu anlayışı benimsemesi gerektiği anlaşıldı.
Pandemi ile beraber bireysel ve ekonomik hayatta yaşanılan eve kapanma süreci, uzaktan çalışmaya geçiş aşamasını hızlandırdı denilebilir.
Sadece teknoloji alanında hizmet veren şirketler değil, teknoloji altyapısını güçlendirmiş kuruluşlar da bu süreci çok rahat bir şekilde geçirdi.
Özel sektör, bu süreçte hangi yönlerini güçlendirmesi gerektiğini, benzer bir durumla yeniden karşılaşılması durumunda hangi kararları daha hızlı bir şekilde alması gerektiğini test etti.
İnsanlar, bu zamanda eski düzene dönemeyeceği için ‘’yeni normal’’ denilen duruma alışmaya çalışıyor.
Pandemi ile beraber hayata yeni alışkanlıklar ve fırsatlar girdi.
Covid-19 sonrasında evden çalışmanın yaygınlaşmasının insan hayatına birçok olumlu ve olumsuz etkisi oldu. Olumlu etkiler arasında sayılabilecek birçok şey var.
Hayatın vazgeçilmez parçası olan internet, iş hayatının vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Normal zamanlarda çoğu iş için konuşacak olursak internet, işleri kolaylaştıran ve bazı şeylere yardımcı olurken yeni normalde bu durum öyle değil.
Yeni normal yaşantıya göre internet, iş yapılması için olmazsa olmaz denilebilir. Teknolojinin tamamen içinde olmak ve onu öğrenmek olumlu etkiler içerisinde sayılabilir. Çünkü günümüz şartlarında normalde yaptığımız çoğu iş internetten de yapılabiliyor.
Yeni normalde, genç ve yaşlı fark etmeksizin interneti ve teknolojiyi kullanmayı herkes öğrenmekte denilebilir.
Salgın sonrasında evden çalışmanın birçok artısı olduğu kadar eksisi de var. Yeni normale göre iş ve ev hayatı birbirine karışmış durumda. İş hayatının eve taşınması bazı insanlar için oldukça kötü bir durum.
Çünkü iş-ev dengesini kuramayan insanlar (ailenin işe veya işin aileye olumsuz etkisi) her iki alanda da sorunlarla karşılaşılabiliyor.
Ev ve iş hayatının birbiriyle iç içe olması bazı insanlar için olumsuz bir etki olmayabilir. Ev-iş dengesini kurabilen ve aradaki entegrasyonu sağlayabilen insanlar için yeni normal oldukça iyi bir durum da denilebilir.
Çünkü iş eve taşındığı için aileyle olan vakit arttı ve durum beraberinde aileyle olan aktivitelerin sayısını artırdı.
Uzaktan çalışma, yeni normalin hayatımıza kattığı bir yaşam tarzı. Bu tarz, genel olarak Türk çalışma kültürünün çok da alışkın olduğu bir uygulama değil açıkçası.
İnternet üzerinden çalışma anlayışı daha çok, uluslararası şirketlerde ve teknoloji alanında hizmet veren şirketlerde karşı karşıya kalınan bir durum idi.
Salgın sonrası evden çalışmanın yaygınlaşması bazı meslek türlerini diğerlerine göre daha çok etkiledi. Bu meslekler arasında yazılımcılar, finans sektörü çalışanları, eğitimciler, web tasarımcıları, yazılımcılık gibi meslekler var.
Uzaktan çalışma, ileri ki süreçlerde Covid-19 salgını devam ederse daha çok yaygınlaşacak. Covid-19 salgının öncesinde, uzaktan çalışmaya uygun olan sektörler ve pozisyonlar, bu salgından olumlu etkilendi.
Evden çalışma modeli doğru bir strateji ile uygulandığı takdirde hem işverene hem de çalışana pozitif etki sağlayacaktır.
Çalışanlar açısından salgın sonrasında evden çalışmanın artıları arasında şunlar sayılabilir: Yoğun trafik yüzünden kaybedilen zaman gibi bir kavram olmayacak. Yolda zaman kaybı olmadığı için daha çok uyku uyunabilecek.
Sürekli olarak dışarıdan yemek yeme gibi bir durum söz konusu olmayacak. Tüm bu durumlar da beraberinde daha az stresli bir çalışma hayatını çalışanlara sunacak.
İşverenler açısından ise artılar şöyle sayılabilir: Çalışanların verimlilik artışı sayesinde daha çok iş almak. Ofis vb. yerler kullanılmayacağından dolayı da tasarruf yapmak.
Ancak evden çalışma modelinin doğru bir şekilde uygulanmaması durumunda olumsuz etkileri de fazladır.
Çalışan açısından bakılacak olursa içsel motivasyonun sağlanması konusunda birtakım aksaklıklar olabilir.
Ayrıca evden çalışma modelinde zaman yönetimi oldukça önemlidir ve bu durumda zaman yönetimi açısından zorluklar yaşanabilir.
Ayrıca evde sürekli izolasyon halinde olmaktan kaynaklı, yalnızlık duygusu gibi çeşitli ruhsal sorunlarla karşılaşılabilir.
Her iki durum için de örnekler çoğaltılabilir.