pandemi-ve-beraberinde-gelen-yeni-normal-ekonomisi

Pandemi süreci hala ciddi biçimde ekonomik koşulları etkiliyor, çok daha önemlisi ise can kayıplarına sebep olmaya devam ediyor.

Kapanma önlemleri etkisini göstermeye başlamışken tüm tedbirlere sıkı sıkıya riayet etmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Salgın ve beraberinde gelen “yeni normal” ekonominin her alanında olduğu gibi sanayi sektöründe de geri dönülmez değişimlerle anılıyor.

“Yeni normal”de hem imalat teknolojisi hem de çalışma hayatı farklı bir düzenle tanışıyor. Firmalarımızın tamamına yakını kapanma tedbirlerinden muaf olsa da tedbirler kapsamında bazı yeni pratiklerin çalışma hayatımıza girdiğini görüyoruz.

COVID-19 salgını 2019’un sonundan başlayarak Dünya’nın tamamını kısa bir süre içinde etkisi altına aldı. Hükümetler virüsün yayılmasını önlemek için yeni stratejiler geliştirirken salgının ulusal ekonomiler ve işletmeler açısından maliyeti de hiç kuşkusuz devasa boyutlara ulaşmış durumda.

Etkili aşıların geliştirilmesine ve kullanılmaya başlanmasına rağmen, çoğu insan hala salgının geleceği konusunda karamsar görüşlere sahip.

Günlük vaka ve ölüm sayılarını gösteren tablo iç karartıcı bir görüntüde olsa da salgın hakkında karamsarlığa düşmek için yeterli sebep yok. Her şeyden önce bu virüse karşı etkili aşıların dolaşımda olduğunu unutmamalıyız.

Çin’den aşı tedariki gecikse de Rusya’yla geçtiğimiz günlerde imzalanan protokol sonrası Rus aşısının ülkemizde kullanılmaya başlanacak olması olumlu bir gelişme. Ayrıca yerli aşıda da ilerleme sürüyor, beklenti Eylül, Ekim gibi piyasada olması yönünde.

Öte yandan, ilk şokun atlatılmasından sonra, özellikle 2020’nin üçüncü çeyreğinde küresel ölçekte imalat sanayinin toparlanma sinyalleri vermeye başladığını görüyoruz.

Çin’e yönelik kuşkuların artması diğer ülkeler açısından aslında bir fırsat olarak görülüyor. İmalat sanayisinin Çin’den muhtemel çıkışı sonrası aday ülkelerden biri de Türkiye. Buna dair somut göstergelere sahibiz.

Daha açık bir ifadeyle, Çin’deki üretim ve taleplerden Türkiye’ye doğru bir akış gözleniyor. Ülkemizin salgınla mücadelede daha başarılı olması ile bu akışın artacağını ön görüyoruz.

Özellikle Afrika ve Avrupa ülkelerinin pandemi sürecinde Çin yerine Türkiye’yi tercih etmeye başlamış olması sevindirici bir gelişme.

Bu olumlu sinyallere rağmen hem ülkemizin hem de Dünya’nın önünde ciddi bir sınav var. Pandeminin yol açtığı talep azalması arz tarafında da baskı oluşturuyor.

Bu durum hepimizin çekineceği bir tabloyu, yüksek işsizliği beraberinde getirebilir. Nitekim tüm Dünyada işsizliğin yükseliş trendinde olduğunu görüyoruz.

Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlik oranı yüzde 8,9’a ulaşmış durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde de benzer bir görünüm var.

Ülkemizde kısa çalışma ödeneği ve diğer destekler hem işveren hem de emek kesimine kısa süreli bir rahatlama sağlasa da pandemi kaynaklı baskılara karşı imalat sanayisinin uzun vadede nasıl destekleneceği oldukça kritik bir konu.

asi-arastirma-laboratuvari

Üstelik yalnızca imalat sektörünün başarılı olması ülke ekonomisi için yeterli olmayacaktır. Her yıl 25 milyar doların üzerinde gelir elde ettiğimiz turizm sektörünün bu yıl nasıl bir tabloyla karşılacağını henüz ön göremiyoruz.

Mevcut salgın koşulları devam ederse bu alanda problem yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Turizmin yan kollarıyla birlikte ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişiye doğrudan ya da dolaylı gelir sağladığı göz önüne alındığında konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Rehavete kapılmadan mücadeleyi tüm paydaşlarla sürdürdüğümüzde ülkemiz eninde sonunda feraha kavuşacaktır.

Her şeye rağmen salgınla mücadelemizin başarısız olmadığını, insanlarımızın tedbirlere sıkı bir şekilde riayet ettiğini görüyoruz. Mayıs sonunda daha iyi koşullara ulaşacağımızı, böylece kapanma tedbirlerinin zamanla esnetilerek normalleşmenin başlayacağını umuyoruz.

Bu vesileyle Ramazan bayramınızı şimdiden tebrik ediyor, tüm okur ve takipçi dostlarımıza sağlıklı ve mutlu günler diliyoruz.

 

1983 İstanbul doğumlu olan Nurşah Sunay aslen Of’ludur 🙂 Elektrik Aydınlatma sektöründe reklam satışı, marka danışmanlığı, sektörel fuar hizmetlerine kadar olan tüm Satış-Pazarlama birikimini, 2010 yılında kurduğu Sektörüm Elektrik Aydınlatma Dijital Dergisi’ne taşıyarak sektöre önemli katkı sunan bir medya organı oluşturmuştur. Farklı disiplinlerde bilgi edinmeyi kişisel ilgi alanı olarak benimsemiş; Ekonomi alanında Sermaye Piyasası ve Menkul Kıymetler Borsası, Dinler Tarihi alanında İlahiyat ve Gazetecilik alanında Yeni Medya lisans ve ön lisans eğitimlerini tamamlamıştır. Evli ve 4 çocuk annesi olan Nurşah Sunay, tüm mesleki faaliyetlerini, Sektörüm Dergisi’nin Dijital Medya Direktörlüğünü de üstlenen eşi Serdar Sunay ile birlikte yönetmektedir.