konut-satislarinin-verdigi-sinyaller

Türkiye İstatistik Kurumu Mart 2023 ayı konut satış istatistiklerini yayınladı. Deprem felaketinden sonraki tüketici davranışları hakkında da önemli ip uçları veren veriler inşaat sektörü ve ona bağlı diğer tamamlayıcı sektörleri yakından ilgilendirmektedir. İnşaat sektörü aynı zamanda binalarda kullanılan malzemelerin üretildiği tüm sektörleri de yakından ilgilendirmektedir.

Söz konusu bültene göre Türkiye genelinde Mart 2023 ayında 105.476 adet konut satılmıştır. 2022 yılı Mart ayında 134.170, 2021 yılı Mart ayında 111.241 adet konut satıldığına göre son 3 yılın en kötü Mart ayı satışı ile karşı karşıyayız. Mart 2023 ayında Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %21.4 azalmıştır. Ocak-Mart 2023 döneminde, bir önceki yıl aynı dönemine göre konut satışları %11.5 azalmıştır.

konut-alimlarinda-rus-yatirimcilar-ust-sirada

Yabancılara konut satışı verilerine baktığımızda da önemli sonuçlara ulaşıyoruz. 2021 yılı Mart ayında 4248, 2022 yılı Mart ayında 5567 adet konut yabancılar tarafından alınırken, 2023 Mart ayında rakam 3415 adete düşmüştür. Yabancı ilgisinin Şubat 2023 ayında da nisbeten düştüğünü görmekteyiz.

Bu verilerin sebepleri içerisinde deprem ve global resesyon bulunsa da aşırı pahalı olan konut fiyatları da talebi olumsuz etkileyen en önemli sebeptir. Konut alan yabancılar arasında ilk sırayı açık ara farkla Rus yatırımcılar almakta, onu ise İranlı yatırımcılar izlemektedir.

Alman vatandaşlarının 112, ABD vatandaşlarının ise sadece 62 konut aldığı dönemde Rus vatandaşları 1175, İran vatandaşları ise 472 konut almıştır.

Söz konusu veriler özellikle depremden sonra yabancı ilgisinin ciddi boyutta düştüğünü göstermektedir. Bununla beraber üretilen gayrimenkul stoğu ile satışların düşmesi nedeniyle satış sürecinin uzama ihtimali fazladır. Bu süreci iyi yönetemeyen inşaat firmalarını zor günler bekleyebilir.

Bunun yanında, gayrimenkul sektörüne malzeme üreten tüm tamamlayıcı sektörlerde de söz konusu satış düşüşüne paralel olarak tahsilat süreleri uzayabilir, cirolar azalabilir. O zaman özellikle ciro artışı hedefleyerek yatırıma yönelmiş olan firmaların fonlama ihtiyacı da artacaktır.

Mevcut dönemde özellikle yükümlülük yönetimi önem kazanmaktadır. Taahhüt yönetiminde başarılı olamayan firmaları zor günler beklemektedir.

Bir yandan proje finansmanı, bir yandan halka arz ve tahvil ihracı gibi enstrümanlarla finansmanı çeşitlendirmenin her zamankinden daha da önemli olduğu bir döneme giriyoruz.

Global resesyonu yabancı davranışlarıyla hissedeceğimiz için ihracat da daha da zorlaşabilir, alıcının fiyat hassasiyeti daha da artabilir. O yüzden etkin bir bilanço yönetimi, gerçekçi bir proje finansmanı konusunda daha da duyarlı olmakta fayda var.

 

Görüşmek dileğiyle…

HİKMET BAYDAR 1984 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun olmuştur. CNBC-E, TRT, SKYTÜRK, vb televizyon kanallarında ekonomi ile ilgili programlara katılarak güncel verileri yorumlamıştır. Muhtelif gazete ve dergilerde ekonomi ile ilgili yazıları yayınlanmıştır. Bankalarda ve Bankalar Birliğinde bankacılık eğitimi vermiştir.