
Sektörüm Dergisi Temmuz 2020 sayısında sözleşmeler ve sözleşmelerde ceza koşuluna ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bu makalemizde işveren ile işçi arasında imzalanan iş sözleşmelerinde ceza koşulu hükümlerini inceleyeceğiz.
Sözleşme serbestisi uyarınca ülkemizde yapılan sözleşmelerin birçoğu 6098 Sayılı. Türk Borçlar Kanunu Madde 27 ve devamı hükümleri uyarınca kanuna ve ahlaka aykırı olmamak üzere taraflar arasında serbestçe kurulabilmektedir.
Ancak işveren ile işçi arasında kurulan iş sözleşmelerinde özellikle işverenlerin dikkat etmesi gereken birçok sınır ve yasak bulunmaktadır.
Bu sınırlardan birisi de ceza koşulu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yanda sayılacak olan hususlar temel olmak üzere işçi ile imzalanan sözleşmelerde ceza koşulu hükümlerinin özellikle gözden geçirilmesi gerekmekte aksi takdirde sözleşme maddelerinin geçersizliği ile taraflara hiçbir yarar sağlamayacağı bilinmelidir.
SÖZLEŞMELERDE CEZA KOŞULUNUN UYGULAMASI
İş sözleşmelerinin tarafı olan işçi ve işverenin her ikisinin de feshe karşı korunması gerekmektedir. İşverenin, haksız ve beklenmedik durumda işi terk eden işçi yerine iş gücü bulması zorlaşırken bir yandan da devam etmekte olan işlerin aksaması nedeniyle maddi kayıp yaşaması ihtimali ortaya çıkmaktadır.
İşçinin de ekonomik durumu ve iş arama/bulma süreci gözetildiğinde korunması gerektiği açık olarak görülmektedir. Sonuç olarak ceza koşulu işçi için daha çok işi ve emeği karşılığı hak etmiş olduğu alacağını korumaya yönelik iken, işveren için sözleşmenin işçi tarafından feshedilmesi durumunda uğraması muhtemel zararlarını teminat altına almasına yönelik ortaya çıkmaktadır.
İŞÇİ ALEYHİNE TEK TARAFLI CEZA KOŞULU ÖNGÖRÜLEMEMESİ
“İş sözleşmelerinde ceza koşulu” hükümlerinin temel sınırını oluşturan işçi aleyhine tek taraflı ceza koşulu öngörülememesinin sebebi; işçinin ekonomik olarak işverene bağlılığı yanında bir de parasal bir borç altına girme riskinin engellenmesi ve bu yolla işçinin üzerinde baskı kurulmasını engellemektir.
İşçi aleyhine tek taraflı ceza koşulu öngörülememesi yasağının bir istisnası olarak karşımıza; iş sözleşmesi kurulmadan önce veya iş ilişkisi içerisinde işveren tarafından işçiye işletme içinde ya da dışında, düzenlenmiş programlar yoluyla veya kendi kendine deneme suretiyle çalışana bilgi, yetenek kazandırma, tutum ve davranışlarını geliştirme ve olumlu yönde değiştirme yönünde verilen eğitimler çıkmaktadır.
Bu eğitimlerin ve kursların işverene maliyeti uyarınca iş sözleşmelerine işçi aleyhine tek taraflı ceza koşulu öngörülebilmektedir.
Ceza miktarının açık şekilde belirlenmesi
Ceza koşulu sözleşme taraflarının sözleşmeye uygun hareket etmemesi halinde ödenmek üzere taraflara yüklenen bir teminat niteliğindedir.
Ceza koşulunun en önemli özelliği ise taraflar sözleşmeye aykırılık halinde uğradıkları zarar miktarını ispata zorunlu olmadan ceza koşulu hükümleri uyarınca karşı taraftan talepte bulunabilmektedir.
Götürü bir miktar olarak belirlenmesi gereken ceza koşulu hükümlerinde ceza miktarının açıkça yazılmış olması gerekliliği de buradan doğmaktadır.
Ceza Koşulunda Belirlenen Cezanın İndirilmesi
Ceza Koşulunun Ödenmesi noktasında tarafların zararlarını ispat etme gibi bir yükümlülükleri bulunmasa da sözleşmenin kurulması ve ceza koşulunun sözleşmeye eklendiği tarihte belirtilen ceza bedeli tarafların gelecekte uğrayacakları zararlara istinaden belirlenmeye çalışılmaktadır.
Özetle ceza koşulu tarafların zarar miktarını karşılamaktadır, buna bağlı olarak da ceza koşulunun zararı aşar nitelikte belirlendiği durumlarda aşırı ceza koşulları karşımıza çıkmaktadır.
Öğretide ceza koşulunun indirilmesinin sözleşme serbestisi uyarınca mümkün olamayacağını savunan görüşle birlikte sosyal devlet ilkesi uyarınca söz konusu ceza koşulunda indirim yapılabileceği de belirtilmektedir. İleride karşılaşılabilecek uyuşmazlıklarda sürece olumsuz etki etmemesi için ceza koşulunun tarafların ekonomik durumuna ve ceza koşulunun bağlı olduğu yasağa göre belirlenen hakkaniyetli bir ceza miktarının yazılması gerekmektedir.
SONUÇ
İş Hukuku’nda işçinin, işveren karşısında zayıf durumda bulunması nedeniyle işçi aleyhine olabilecek hükümlerin ayrıca değerlendirilmesi gerektiğinden ceza koşulu hükümlerinin de korunması gereken sosyal denge göz önünde bulundurularak sözleşmelere derç edilmesi gerekmektedir.
Asgari ücretle çalışan bir işçinin iş sözleşmesinde yer alan 1.000.000-TL ödeme taahhütlü ceza koşulunun hukuken geçerliliği bulunmamakla birlikte benzeri hükümler ceza koşulundan beklenen menfaatin sağlanamamasına neden olmaktadır.
Görüşmek dileğiyle..