
Son zamanda açıklanan veriler gelecekte bizleri zor günlerin beklediğini göstermektedir. Bu günleri fırsata çevirmek ya da riski olduğu gibi yaşamak tamamen bizlerin tercihidir.
Şirketler ekonomi danışmanlarından makro verilerin analizini alırlar. Bu veriler firmaların gelecekte karşılaşacağı olayların ip uçlarıdır.
Olumlu bir veri akışı, fırsatları iyi değerlendirmek için alınacak tedbirlerin, olumsuz bir veri akışı da gelecekte karşılaşılabilecek sorunlarla nasıl baş edileceğinin ve riskleri nasıl fırsata çevireceğinin kararlaştırılmasını sağlar.
İşlerin en yoğun olduğu dönemlerde mevcut durum devam edecekmiş gibi alınan riskler, şartlar değiştiğinde firmanın kaldıramayacağı durumlara neden olabilmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu 31/05/2022 günü büyüme verilerini açıkladı. Bu verilere göre, GSYH 2022 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,3 arttı. Piyasa beklentisi %7.2 idi. Dolayısıyla veri beklenti seviyelerinde geldi diyebiliriz.
Açıklamaya göre AB bölgesinde, büyümede 2. ülkeyiz. Bir de dolar bazında bakalım;
Görüleceği üzere dolar bazında GSYH 2022 yılı birinci çeyrekte 179.800 milyon USD. Söz konusu veri 2020 yılı 2. çeyreğinden sonraki en düşük veridir. Dolayısıyla dolar bazında istenen geliri yakalayamamışız.
Peki Bundan Sonra Ne Olacak?
Global gelişmelere biraz daha odaklanalım. Gazprom, Hollanda’ya gaz akışını kesti. Bunu başka ülkelere de yaptı. Bu durum üretimde kullanılacak enerji sıkıntısı demek.
Gemilerin rahat tahıl taşıyamaması da serbest ticaretin yolunda gitmediğinin en güzel örneklerinden biri. Enerji pahalılığı maliyet enflasyonu yaratmaktadır. Batı ise enflasyonla mücadele için talebi kısacak politikalara yönelmektedir.
Çünkü AB ve ABD son yılların en yüksek enflasyon oranıyla karşı karşıyalar. İşte burada faiz silahı kullanım kararlılığı ortaya çıkmaktadır. Faiz artırımlarıyla beraber parasal genişleme dönemi de bitince paraya ulaşmak artık daha zor olacak.
Son dönemlerde açıklanan makro veriler, durgunluğun ayak seslerinin duyulmaya başlandığını göstermektedir. Bir yandan Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, diğer yandan ticaret ve parasal kısıtlamalar, her geçen gün işleri daha da zorlaştırmaktadır.
Bu ve daha yazmadığımız bir sürü neden, gelecekte bu büyümeyi sağlamanın çok zor olacağını söylemektedir. Yıl sonuna doğru şartlarda yeni bir düzelme gerçekleşmezse %4 seviyesinin altına bile inebiliriz.
O zaman önümüzdeki süreçlerde pazarlama, satış, satın alma ve finans gibi birçok birime önemli görevler düşmektedir. Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle…