
Pandeminin iş dünyasında yarattığı ekonomik reel sorunlar olmakla beraber, etkileri bakımından sektörler birbirinden tamamen ayrışmış durumda. Kimi sektörlerde daralma gözlenirken, sağlık ve telekominikasyon gibi 6 sektör, tüm zorlu şartlara rağmen yıllık bazda rekor kırdı ve bu sektörler ciddi bir büyüme yaşadı. Diğer yandan önümüzdeki süreçte yaşanacaklar hala belirsizliğini koruyor. İşin burası biraz ürkütücü..
Devletlerin insan yaşamı ve ekonomiyi önceleyen politikalara yoğunlaşması ve aşılama konusundaki ilerlemeler olumlu bir tablo çiziyor olsa da; virüsün varyantları, aşı karşıtlığının yükselişi ve aşılama hızının düşüklüğü sebebiyle tekrar eden döngüler, yarın ne olacağı konusunda birçok soru işaretini kucağımıza bırakıyor.
Bununla beraber yaşanan bu sancılı süreçten ülkemizin bazı kazançlar elde edeceği yönündeki tezler de gerçekçiliğini korumaya devam ediyor. 2021 yılını büyüme ile kapatma hedefine ulaşacağımızı varsayan bu iyimserliğin arkasındaki 2020 rakamlarına bir göz atalım;
TiM’in yayınladığı rapora göre 2020 yılında Türkiye’nin toplam ihracatı 169 milyar 482 milyon dolarla, 2020 yıllık ihracat hedefi olan 165,9 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Ayrıca 2020 yılında, Türkiye’nin küresel mal ticaretindeki payı tarihinde ilk kez %1’i aştı. Yıllık toplam ithalat tutarı 219,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2020 yılında %77,2 oldu. Toplam dış ticaret hacmi 2020 yılında 388,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu rakamlar arasında en çok dikkatimi çeken şey ise 2020 yılında ilk kez ihracat yapan 18.123 firmanın 3,57 milyar dolar ile %2,1’lik bir pay alması oldu. Her şartta bir çıkış yolu bulmak Türk halkının karakterize özelliklerinden biri olsa gerek..
ELEKTRİK ELEKTRONİK SEKTÖRÜ
Elektrik Elektronik sektörü 2020 yılı ihracat sıralamasında, 11 milyar 55 milyon dolarlık ihracat payı ile 5.sektör olmayı başardı. (İhracat payı %11,06) Ayrıca Elektrik Elektronik sektörü; %3’lük tedarik payıyla Afrika’nın ithalat yaptığı ülkeler arasında 10.sıraya yükselen Türk ihraç ürünlerinde, Kimyevi Madde ve Mamüllerden sonra ikinci sırada yer almayı başardı.
Ayrıca küresel talepte 2025 yılında, en çok rağbet görecek ve ihracat pazar payına sahip olacak sektörler arasında, Elektrik Elektronik sektörünün ilk 3 içinde olması bekleniyor. Bu beklentinin 2035 yılında da geçerliliğini koruyacağı öngörülüyor.
SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM ZORUNLULUĞU
Ticaretin her zaman “ihtiyaç” kavramından beslendiği gerçeğini unutmaz ve doğru ürünü doğru pazar seçimi ile buluşturabilirsek başarılı olma şansımız oldukça kuvvetli.
Önümüzdeki yıllarda yaşanması beklenen iklim sorunlarının, bizi yeşil dönüşüme ittiğini görüp, Ar-Ge ve yatırımları bu alana kaydırmak son derece önemli olacaktır.
Görünen o ki; enerji, sağlık ve telekomünikasyon sektörleri uzunca bir süre insanlığın ihtiyaçları listesinde başrol oynamaya devam edecek.
Toplumları oluşturan bireylerin bu alanlardaki sorumluluğu tedbirli yaşamak ve dikkatli tüketmekle sınırlı iken, sanayicilerimizin sorumluluk yükü çok daha hayati olacak. İnovasyon çalışmalarının bu alana yoğunlaştırılması misyonu, devletlerin yönetim ve uygulama politikaları kadar üreticileri de ilgilendiriyor olacak.
Bu gerçekle hareket etme zorunluluğu, firmaların geleceği için bir varoluş şartı, ayrıca gelecek nesillere bırakılması gereken bir sorumluluk mirasıdır.
Karbon salınımın azaltılması, enerji tüketiminin düşürülmesi, fosil yakıtlar dışında alternatif enerji kaynaklarına yönelim gibi birçok başlığa yönelik stratejik hamleler, artık Dünya Ticaret Örgütü’nün de 1 numaralı gündemi oluşturuyor.
Son aylarda yazı içeriklerimin ezici ağırlığı; sanayicilerimize, dijital dünyaya hazırlanma zorunluluğumuzu hatırlatma temasını işliyordu. Bunu da, nacizane ikinci tavsiyem olarak kabul ederseniz;
Tüm üretim ve Ar-Ge faaliyetlerinizdeki yeni mottonuz “yeşil” olsun..
Güzel günlere.. Sevgiyle