
Sevgili sektör dostlarım, 2019 yılı başından itibaren her ay işletmelerde verimlilik ile ilgili devam eden bu sürecin son sayımızla beraber sonuna geldik.
Bu yazı dizisinin son sayısında genel bir toparlama ve 80-20 kuralını bir kez daha hatırlatma aynı zamanda küçük değil; büyük düşüncelerle nasıl zafere koşabileceğimizi, başarılı yönetimlerde uygulamaları ve kendi tecrübelerimle sizlere olan önerilerimi aktaracağım.
Dostlarım, önce işletmelerde çok sık olmamakla beraber rastladığımız işletme yönetimlerinde bilerek veya bilmeyerek yapılan yanlışlıkları çözümlemede 80-20 kuralı ile çözümlemeleri unutmamanızı uygulamaktan vazgeçmeden faaliyetlerinize devam etmenizi öneririm.
İşletmelerde marjların çeşitliliği ve kaynakların yanlış kullanımları sonucunda finansal veya yatırımsal zorluklara girildiğini, bu durumda düşük marjlı faaliyetlere öz kaynak aktarımlarını fazla; yüksek marjlı faaliyetlere de düşük az kaynak aktarımı yaparız.
Bunun sonucunda durgun giden piyasalarda işletmenin faaliyetlerinde ister istemez bir yavaşlama olacaktır. İşte tam bu sırada geç kalmadan kaynak aktarımlarının, yatırıma dönüşmeden önce planlama ve analizini detaylı yapmamız gerekiyor.
Başarılı yönetimlerde bazen yönetimin bu durumuna dış etmenler şans olarak nitelendirirler ve gösterilen başarıyı küçümserler.
Fakat aslında şans, bizlerin idrak edemediği başarılar için kullandığımız kelimedir. Bunu bu şekilde anlamaya çalışmak aslında gözle görülen başarıyı göz ardı etmekten öteye geçmez.
İşletmelerde bunlar çoklu olarak yaşanmaktadır. Yapılacak en önemli davranış şekli ise motivasyondur. Kısaca yiğidin hakkını vermek gerekir.
Burada oluşmuş, iyi organize olmuş bir yönetim biçimi işletmelerde kinetik bir eyleme dönüşüp başarılı sonuçları her daim almaya ve devamını gerçekleştirmeleri söz konusu olacaktır.
Küçük olarak başlayan her şeyin her eylemin, büyük bir şeye dönüşmesi muhtemel olacaktır. Küçükken büyüyen işletmeler, azdan çoğa doğru artan üretimler gibi.
Bunların fark edilmesi aslında büyüme evresinde yaşanan yavaşlama ortaya çıkınca anlaşılır. Bilirsiniz hızlı büyüme beraberinde sıkıntıları da yanında taşır.
Sürekli anlatmaya çalıştığım bu noktada, 50-50 düşüncesiyle hareket etmekten kaçınmak, 80-20 kuralının uygulanmasıyla işletmelerin büyüdükten sonra zorunlu küçülmeye doğru değil; küçükten büyüye doğru sağlıklı yollarına devam etmesidir.
Bunun için sizlere bazı ip uçları vereceğim. Ufkunuzun genişlemesi sizleri, ailenizi ve işletmenizi rahatlatacak hem de büyük zaferlere nasıl başlayacağınızın minik tüyolarını vereceğim.
Nasıl Düşünmeli ve Nasıl Uygulamalı
Genel olarak, her zaman piyasanızda karşınıza çıkan kişilerde ve işletmelerde hem kendinizin hem de işletmenizin zamanını iyi kullanın.
Kullandığınız zamanın çok nitelikli bir yüzde 20’ye sahip olduğunu düşünün ve bu küçük bölümün en güçlü olanını bulmaya çalışın.
Bir işletmede beklentilerin üstünde bir faaliyette eğer bir başarı varsa, buradaki başarının sadece yüzde 20’sinde olduğundan emin olun. Bazen görülmeyen yüzde 20’yi hatta sizden gizlenen yüzde 20’yi bulmaya çalışın.
80-20 kuralını düşünmenin yollarından biride bu kuralı eyleme geçirmektir. Bu eylemler sizi başarıya götürecektir.
Özel yada iş yaşantınızda karşınıza çıkacak herhangi bir eylemin yüzde 20’sini görmek ve bunu faaliyetlerinizde elinizdeki kaynakları sonuna kadar kullanın. Dostlarınızı, paranızı, yeteneklerinizi, itibarınızı, iş ortaklarınızı ve ikna yeteneğinizi kısaca neyi yönetebiliyor ve uygulayabiliyorsanız sonuna kadar kullanın.
Asla başkalarıyla iletişimden uzak yaşamayın. Birliktelikler her zaman yarar getirecektir. Fakat özel ve iş hayatınızda bu birliktelikler arasında en iyi yüzde 20’leri bulun ve en fazla, en güçlü yüzde 20’yi ortaya çıkarın.
Yeni birçok yüzde 20’lik faaliyetlerde bulunun. Kendinizi ve işletmenizde iyileştirmeleri, ürettiğiniz ürünleri geliştirirken; başka ürünlerden, başka çalışanlardan, başka sektörlerden hatta başka ülkelerden yüzde 20’lik fikirleri bulun ve almaya çalışın.
Tüm bunları ise kendinizin ve işletmenizin arka bahçesinde uygulamayı ihmal etmeyin arbitraj yapın.
Arbitraj, daha çok ticari anlam olarak ifade etmek gerekirse; var olan değerli kağıt, döviz, para, tahvil ve hisse senetlerini satarak daha karlı görülen yada verimlilik getirecek yüksek getiri sağlama olasılığı olan başka değerli kağıtları satın alma işidir.
Burada 80-20 ‘den faydalanın. 80’lik kaynaklarınızı yani stabil olanları 20’lik faaliyete aktarın ki göreceksiniz kazancınız yükselecektir. Sadece bunu değerli kağıtlar üzerinde değil ,insanlar ve paraya dönüşecek varlıklarda da uygulayın. Ürünler, emtialar gibi..
Değerli sektör dostlarım umarım sizlere anlattıklarımla birazda olsa yararlı olmuşumdur.
Yeni gelecek olan 2020’nin hepimize önce sağlık ardından bol kazançlı, bereketli olması dileğimle hoşça kalın, esen kalın.