
Alkanlar Elektrik, Legrand’ın elektrikli araçlar için tasarladığı ve ürettiği şarj istasyonlarının bayiliğini aldı. Dünyada günden güne artan çevre bilinci sayesinde elektrikli araç pazarında artan talebe kayıtsız kalmayan Alkanlar Elektrik, gelecekte fosil yakıt kullanan araçların ortadan kalkacağına olan inancı ile şehirleri, villaları ve otoparkları elektrikli araç şarj istasyonları ile donatmaya hazırlanıyor.
Fosil yakıtların kullanıldığı araçlar nedeniyle karbon salınımı artmış, hava kirliliği, doğal kaynakların tüketimi dünyadaki yaşamsal döngüye zarar verecek boyutlara ulaşmıştır.
Tükenen enerji kaynağı sınıfına giren fosil yakıtlar hem daha yüksek maliyetli hem de bölgesel hava kalitesine ve iklimimize zarar vermektedir.
Bu durum, CO2 ve nitrojen oksitler ve parçacıklı madde gibi zararlı hava kirleticilerin egzoz emisyonları aracılığıyla gerçekleşir. Yol trafiği de ülkemizin büyük şehirlerinde gürültünün uzak ara en önemli nedenidir.
Bu sebeple fosil yakıtla çalışan otomobiller yerine elektrikli motora sahip olan araçların kullanımı tercih edilmeye başlanmıştır. Böylelikle azalan bölgesel hava kirliliği ve gürültü düzeyleri düşünüldüğünde kentsel çevre elektrikli araçlara geçiş yapmaktan fayda sağlamaktadır.
“Türkiye Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarına Yatırım Yaparsa Sektör Öngörülenin Ötesine Geçebilir”
Konuyla ilgili olarak Alkanlar Elektrik Satış ve Pazarlama Müdürü Serdar Baykal ; “Elektrikli araçlarda içten yanmalı motor bulunmaz. Bunun yerine elektrik enerjisini hareket enerjisine dönüştüren bir motor ve rotor olarak adlandırılan özel bir dönen parça bulunur.
Bildiğimiz otomobillere göre daha basit bir motor yapısına sahip olan elektrikli araçlar hem yakıt tasarrufuna olanak tanır hem de çevre dostudur. Bu yüzden kullanımı her geçen gün artmaktadır. Gelişen teknolojik olanaklar ve endüstrileşme sebebiyle önceden sınırlı bir kitlenin erişebildiği otomobiller günümüzde hemen hemen her düzeyden geliri olan kişilerin kullanabildiği ve tabana yayılmış bir ulaşım unsuru haline gelmiştir.
Elektrikli araç kullanımına geçişte en önemli adım şarj istasyonu yatırımıdır. Elektrik altyapısına neredeyse hiç yatırım yapmaksızın elektrikli ve temiz araç kullanımına geçiş yapılabileceğini biliyoruz.
Türkiye, elektrikli araç kullanımına geçiş amacıyla şarj istasyonu yatırımı yaparsa, 2022 yılı için öngörülen 140 bin elektrikli aracın çok daha ötesine geçebilir çünkü Türkiye’nin mevcut altyapısı, çok daha fazlasını kaldırabilecek düzeydedir. Tek ihtiyacımız olan park olanakları gibi yan teşviklerle sektörün rahatlatılmasıdır.“ açıklamalarında bulundu.
Elektrikli Araçlar Günlük Yaşamın Parçası Haline Geliyor
Elektrikli araçların günlük yaşamda oldukça yaygınlaşmasının ardından yalnızca endüstriyel alanda değil, son tüketiciler bazında da yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmaya başladı.
Elektrikli araç sürücüleri bozuk ya da yetersiz şarj istasyonlarından yana şikayetlerini dile getirmeye başladı. Hatta “hızlı şarj” özelliği olan şarj istasyonları şu sıralar gündemde.
Otomobil sektöründe 1913 yılında kurulan üretim bantlarından bu yana yaşanan en büyük devrim olarak adlandırılan “elektrikli araçların” kullanıma sunulması, tüm dünyada başlayan net sıfır karbon hedefleri ve yeşil dönüşüm trendi ile birleşerek günümüzün popüler konularından biri haline geldi.
Elektrikli araçlar için geliştirilen motorlar temiz enerji olarak tabir edilen atıksız bir sistemle çalıştığı için, motor uzun yıllar sağlıklı çalışıyor ve bildiğimiz araba motorlarında olduğu gibi sürekli bakım gerektirmiyor.
Dolayısıyla servis bakım ücretinden de tasarruf edilmiş oluyor. Sağladığı çevresel ve ekonomik faydalara bakıldığında gündemde neden bu kadar istikrarlı bir yer aldığı da anlaşılıyor.