
TCMB tarafından her ay iktisadi yönelim anketi yayınlanmaktadır. Bu anket, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1744 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilerek oluşturulmaktadır. Bu anket bize özellikle reel sektör açısından ekonominin nasıl göründüğünü göstermesi açısından önemlidir.
İktisadi Yönelim Anketine göre; 2022 yılı Eylül ayında reel kesim güven endeksi, bir önceki aya göre 2,2 puan azalarak 99,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Endeks değerinin 100 seviyesinin altına inmesi çok kritiktir. 100 seviyesinin altı geleceğe karamsar bakmayı, üzeri ise pozitif ve umutla bakmayı ifade eder.
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, genel gidişat ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiş görünüyor.
Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin azalış bildirenler lehine döndüğü görülmektedir. İç piyasa sipariş miktarında azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ise azalış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği gözlenmektedir. Buradan iç piyasadan ziyade dış piyasada zayıflamanın olduğu net bir şekilde görünmektedir.
Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı görülmektedir.
Gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin bir önceki aya göre güçlendiği, gelecek üç aydaki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlenmektedir. Bu durum geleceğe yönelik ihracat beklentilerinin de zayıfladığını göstermektedir.
Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ve son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin güçlendiği görülmektedir.
Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin de güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 3,1 puan artarak yüzde 90,8 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Böylece reel kesimin maliyetlerindeki artışın hala yüksek olduğunu anlamaktayız. Henüz ÜFE için düşüş beklentisi bulunmamakla beraber, zayıf talep yakında ÜFE verilerine yansıyabilir.
İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6,9‘a, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 70,7’ye yükselirken, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 22,4‘e gerilemiştir.
Yani reel sektörde yatay bir seyrin olması nedeniyle henüz bir karamsarlığın bulunmadığını, sadece ihracat daralması nedeniyle beklentilerin azaldığını görmekteyiz.
Sonuç olarak global durgunluğun yani resesyonun özellikle ihracat bacağında yavaş yavaş hissedilmeğe başlandığını söylemek pek de yanlış olmaz.
Böyle ortamlarda nakit akım ve fon akım tablolarını iyi takip etmek ve ayağını yorganına göre uzatmak çok önemlidir. Her şey gönlünüzce olsun.
Görüşmek dileğiyle…